Atatürk, Genel Sekreter Hasan Rıza Soyak'a, 1937'de Hatay'ın şahsi meselesi olduğunu ve muhakkak anavatana katacağını şu şekilde ifade ediyordu:
"Hatay benim şahsi meselemdir. Keyfiyyeti Fransız Büyükelçisine tå bidayette (en başlarda) ifade ettim. Dünyanın bu durumunda böyle bir meselenin Türkiye ile Fransa arasında müsellah (silahlı) bir ihtilafa müncer olması (sürüklenmesi) katiyyen vârid değildir. Fakat ben, bunu da hesaba kattım ve kararımı vermiş bulunuyorum. Şayet ufukta bu yolda binde bir ihtimal belirse, Türkiye Cumhuriyeti reisliğinden ve hatta Büyük Millet Meclisi azâlığından da çekileceğim ve bir fert olarak bana iltihak edecek bir kaç arkadaşla beraber Hatay'a gireceğim. Oradakilerle el ele verip mücadeleye devam edeceğim".
Bu sözler ve Gazi'nin tutumu şüphesiz Fransa'ya işin ciddiyetini göstermiştir.