Gönderi

Sultan Abdülhamid'e Veda
O gün, 1918 senesi Şubat ayının onuncu pazar günü idi. Salondaki büyük saat, ağır ve madenî darbelerle 3.00' çaldı. O sIrada Sultan Hamid'in yanında bulunan Musahip Şöhreddin Ağa birdenbire oda kapısından koridora fırladı: "Aman, doktorlara haber veriniz; Efendimiz bayıldı!" diye bağırdı. O esnada Sultan Hamid'in en büyük oğlu Selim Efendi ile Doktor Ätıf Bey büyük salonda, ayakta konuşuyorlardı. Doktor, koşmaya başladı. Ve yatak odasına girdiği zaman Şu manzara ile karşılaştı: "sâbık hükümdarın gözleri açıktı. Fakat artık bu gözlerde hiçbir hayat eseri kalmamiştı. Başı yastıktan kaymışti. Kalbi çarpmiyor, nabızları atmıyordu. Aralıik kalmış olan dudaklarının arasıindan, hafifçe kan sıziyordu. Vücudu soğumuştu... Yalnız boynu ile yüzü henüz ilik hararetini muhafaza ediyordu.." Doktor artık hükmünü vermişti, büyük bir teessürle: "Innâ lillâhi ve innâ leyhi râciûn.." dedi. Sultan II.Abdülhamid, ruhunu Allah'a teslim ettikten sonra bu köhne dünyadan göçüp gitmişti. Cenab-ı Hak şefaatlerine nail eylesin... Amin.
·
67 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.