Bu kitap çok sıradışı! Kitapta her şey var her şey de oluyor ancak bir şey olduğu da yok! Bir Şey Olduğu Yok, 28 yaşındaki Lilian’ın, yıllardır sadece mektuplaştığı yatılı okul dönemlerinden arkadaşı olan Madison’ın kendisinden büyük bir yardım istediği yeni mektubunu almasıyla başlıyor. Lilian hayatından memnun değil, kendini başarısız bir insan olarak görüyor bu yüzden bu yardım çağrısı ona ihtiyacı olan şeymiş gibi geliyor. Madison ondan “kızıp üzülünce” alev alan ikizlerine bakıcılık yapmasını istiyor. Böylece hayatta kendine bir yer edinememiş olan Lilian tüm yazı tüm tehlikelerine rağmen bu ikizlerle geçirmeyi kabul ediyor. Kitap; tuhaf, eğlenceli ve yer yer hüzünlü. Çok severek okudum. Ailelerimiz, -kimi zaman bizim seçtiğimiz- hayatımızı mahvedebilir yahut muhteşem bir şeye çevirebilir. Kitap boyu aklımda bu düşünce vardı… sevgi, merhamet, sadakat tüm kötülükler gibi orada duruyorlar evet, peki ama biz hangisini seçeceğiz? İyileşmek, mahvolmaktan daha zor olsa da mümkün. İyi ama kitapta da söylediği gibi “İnsan bu dünyanın onu mahvetmesine nasıl engel olurdu?” Kitap bize bunu sık sık düşündürüyor kitap dostlarım…