" Batı Anadolu ile Balkanlar'ın kentlerinde ve kasabalarında yetişmiş ya da eğitim görmüş kültürlü devlet yetkililerinin gözünde Güneydoğu Anadolu toprakları imparatorluğun en ücra, en geri kalmış ve yoksul yerlerinden biriydi. Bu dünya görüşüne uygun olarak, devlet görevlileri ve aydınlar Kürtleri gerici, kaba ve inatçı bir mizaca sahip insanlar olarak görüyorlardı. "