Dudaklarımız birbirine mühürlendiğinde
anladım ki o iğne, o iplikten çoktan geçmiş
düğümlenmişti. Kalbin oluşumunu sorsalar
tenime,dilim onun adıyla birlikte zikrederdi
gerçeği. Kader bizi bir etmiş;onu çok
sevmek, onun tarafından çok sevilmek üzere o döngüye ikimizi de tutsak etmişti.
Bu seri için ne yazsam az kalır. Öncelikle canım hümeyra'yı ve kalemini çok seviyorum. Onu tanımam Lahzaa serisiyle oldu. Aşiyan serisi basılma aşamasındaydı. Savaş unutulmaz bir karakter ama Çakır Seyhanlı benim her zaman bir numaram olacak. Bölümleri sabırsızlıkla bekler, her sonda Hümeyra'ya yakınırdım. Bu Mahr'u, Çakır'ı hak etmiyor, Turan şöyle, Şura iyi ki var gibi... Sağ olsun kendisi de benimle sanki o yazmıyormuş gibi dertleşirdi Öyle bir kalem ki Hümeyra, ciğerinize işleyen cümlelerin, akan gözyaşlarınıza sebebi
Üç kitabı severek okuyorsunuz. Bir de Gece kalktı ki bu seriye tam yemelik. O 'Annesi', 'Babası' dedikçe içine sokasım geldi
Mahru ile iki kitapta da yıldızım barışmasa da burada sonunda budur dedimGeçmişte ondan saklananlar ortaya çıkar ve kaybettiği zamana üzülür. Bu konuda kesinlikle Mahru haklıydı. Ondan yaşananlar saklanmasaydı gerçek Mahru'yu görürdük eminim. Çakır onunla mutlu, onunla doğru düşünebiliyor o zaman Mahru'da ailesi için her şeyi göze alır. Öyle bir şey yapıyor ki eminim sizde okuduğunuz da helal olsun diyeceksiniz.
Çakır, ben onunla ilgili tarafsız değilim Ne yapsa hep bir bahane bulabilirim. Buna rağmen yaşananları Mahru için yapsa da ne gerek vardı göze aldıklarına diyorum. Karından, kızından ayrı kalmaya değer miydi?
Aslında anlatılacak o kadar çok şey var ki ama siz okuyun. Başta söylediğim gibi bu seri benim için çok farklı ve Hümeyra sen hep yaz biz de okuyalım. Tabii ki gözüm kapalı öneriyorum