Zehirli SarmaşıkSon zamanlarda okuyup beğendiğim bir çok kitap oldu ama bu kitap kesinlikle benden 10 puan alarak diğerlerine fark attı.
Kitap Dorian Gray'e olan aşkını açıkça ifade eden ve ona karşı temiz bir aşk duyan ressam Basil'in Dorian Gray'in portresini yapması ile başlıyor.Bana göre de iyi insan tanımına uygun olan Basil, Dorian'a göre güçlü olmayan ama iyi bir insan, değerli bir dosttur.Ne var ki Basil'in arkadaşı olan Lord Henry, Basil'in resmettiği,hakkında söylediklerinden ona olan duygularını fark ettiği bu genç ile tanışmak için büyük istek duymaktadır.Ve şansa bakın ki bu tanışma için çok beklemesi gerekmez ve aynı gün portre çalışması için Basil'e gelen Dorian ile karşılaşır. Karşılaşmanın en başından beri defalarca Lord Henry' nin insanlar üzerindeki etkisi konusunda uyarsa da Dorian ilk andan itibaren Lord'un çekim alanına girer.
Basil'in saf ve iyi niyetli halinin aksine Lord Henry şeytanın vücut bulmuş halidir. Amam Lord öyle şeyler söylüyor ki ben bile çok etkilendim ve bu kitap rüyalarıma taşıdığım ikinci kitap oldu. Bu karşılaşma ile başlayan Dorian ve Lord Henry dostluğu boyunca her karşılaşmalarında Lord Dorian'ın ruhunu ufak ufak zehirlemektedir. Tüm bu mesaj içerikli konuşmalar neticesinde Dorian'ın bencil, kibirli hatta narsist bir insana dönüşümüne tanık oluruz. Bana göre hamurunda tüm bu çirkin özellikler mevcuttu ve Lord sadece farkındalık yaratarak aracı oldu. Dorian, kendinden , gençlik ve güzelliğinden başka bir şey düşünemez oldu.
Lord Henry'nin gençlik ile ilgili ve hayata dair sözlerini hayranlıkla, kadınlara olan fikirlerini dişlerimi sıkarak okudum.
Kitap, sanat ile süslenmişti. Basil ressamdı. Dorian piyano çalıyordu ve aşık olduğu kız Sybil bir tiyatrocuydu. Peki Dorian Sybil'e mi aşık oldu yoksa onun sanatına mı? Onun her rolün üstesinden başarılı bir şekilde gelmesi Dorian'da büyük hayranlık uyandırdı. Sybil ise Dorian'a sanatından vazgeçecek kadar çok aşık oldu. Burada yine sevdiği adam için kariyerinden vazgeçen bir kadın görmekteyiz. Peki bu hayranlık ve vazgeçişin neticesinde bu aşka ne oldu? Lord Henry'nin Sybil'in oyunculuğunu kötü bulması ve bir doz ruhsal zehri yine Dorian'a zerk etmesi ile içindeki kaba,ruhsuz, bencil adamı çıkaran Dorian, kızı önce terk etti.Yalnız kaldığında Lord'un çekim alanının dışına çıkıp yaşadığı pişmanlık ile fikirleri değişse de artık çok geç kalmıştı.
Portresine baktıkça gördüklerinden duyduğu azaptan kurtulmak için, porteyi tavan arasına kaldırsa da zihnindekileri tavan arasına kaldırmayı başaramayan Dorian'ın kitabın sonuna doğru içindeki çürümüş ruhu iyileştirme çabaları bile bana inandırıcı gelmedi. İyilik adına yaptıklarında bile bir kendini üstün görme havası sezdim.
Zehirli sarmaşık gibi Dorian'ı saran Lord Henry bence herkesin katiliydi.
Okumak isteyenlere huzurlu okumalar dilerim. :)