On yedi ilahi ismi peş peşe zikreden Haşr suresinde yaratmanın birbirini takip eden üç safhasına işaret eden Hâlık, Bâri ve Musavvir isimleri peş peşe zikredilmiştir. Esma-i hüsnada eş anlamlılık kabul etmeyen Gazzali, bu üç ismin fonksiyonunu anlatabilmek için Hâlık'ın projelendiren mimara, Bâri'nin projeyi uygulayan mühendise, Musavvir'in de tezyinatçıya tekabül edebileceğini söyler.
Hicr suresinin 86. ve Yâsîn suresinin 81. ayetlerinde geçen Hallâk ismi de Rabbimizin sürekli ve mükemmel bir şekilde yaratan olduğunu ifade eder. Allah Teâlâ'nın eşsiz yaratıcılığını ve bir kez yaratmakla bırakmayıp yarattıklarını her daim yeniden var etmeye devam ettiğini idrak etmek insanı daimi şükür makamında kılar. Zaten -kâinattaki yaratılışın sürekliliği bir tarafa- bedenlerimiz, zihinlerimiz ve bilinçlerimiz bir anlığına kesintisiz yaratılışın dışında kalsalar neler olacağını hayal etmek şükreden bir kul olmak için kâfidir.