Asif Aliyev'in güzel bir makalesini okudum. Kayda değer:
Yalan ve propaganda: Rossotrudniçestvo Türkiye'de nasıl çalışıyor?
Avrupa Parlamentosu, 2016 yılında Rus propagandasıyla mücadeleye yönelik bir karar kabul etti. Kararda Rus devlet kurumu Rossotrudniçestvo, Rus propagandasının araçlarından biri olarak sınıflandırılıyordu.
Rossotrudniçestvo'nun görevi, kültürel diplomasi yardımıyla Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ve Rusya Federasyonu'nun yurtdışındaki imajını aklamak. Kurumun yurtdışında "Rus Evleri" adı verilen resmi temsilcilik ofisleri bulunmakta. Dünyada bu türden 90'dan fazla temsilcilik aktif olarak çalışmalarını yürütüyor.
En aktif olanlardan biri ise eski St. Petersburg Üniversitesi Öğretim Üyesi Alexander Sotnichenko'nun başkanlığını yaptığı Ankara'daki “Rus Evi”.
Sotnichenko akıcı bir şekilde Türkçe bilmekte ve bununla birlikte Ankara'daki Rusya Büyükelçiliğinde birinci katip olarak da deneyim sahibi. Sotnichenko seçimini, Rusya açısından değerlendirirsek kesinlikle mantıklı ve hatta başarılıdır.
Bununla birlikte Sotnichenko 2014 yılında itibarını zedelemeyi başardı. Türkiye'de Rossotrudniçestvo'nun başına atanmasından yedi yıl önce, doğu Ukrayna`da militan ve terör grupları (DNR/LNR) finanse etmek için para toplanması çağrısında bulunmuştu.
6415 sayılı Terörün Finansmanı Hakkında Kanun'da 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası öngören Türkiye'de bunun nasıl fark edilmediği ise soru işaretleri yaratıyor.
Sotnichenko'nun da belirttiği gibi Rossotrudniçestvo'nun Türkiye'deki çalışmaları üç alanda yoğunlaşıyor: konser ve sergi faaliyetleri, Rusya Federasyonu hakkında olumlu bir bakış açısıyla sosyal medya üzerinde çalışma yürütmek ve eğitim/bilim alanındaki çalışmalar (konferanslar, forumlar, Rusya'da ücretsiz eğitim kotası).
Kurumun Türkiye'deki kültürel etkinlikleri ise Rusya'nın saldırganlığının açık propagandasına dönüşüyor. Kasım 2023'te “Rus Evi”nde “RT.Doc: Kahramanların Zamanı” festivali düzenlendi ve bu sırada Ukrayna'daki Rus saldırganlığını haklı çıkaran belgeseller gösterildi (“Tıbbi bloktan Azizler”, “Bir Adım” ve “Donbass'ın Genç Gönüllüleri”).
Örneğin; “Tıbbi Birimden Azizler” filmi Mariupol'daki gönüllü doktorları anlatıyor. Aynı zamanda propagandacılar, Rusya'nın işgal altındaki bu Ukrayna şehrini nasıl yerle bir ettiğini de görmezden geliyor.
'Bir Adım' filmi, Ukrayna'ya karşı yapılan savaşta sakat kalan askerlerin hikâyesini anlatıyor. Ancak Rusya'nın neden başka bir ülkeyi işgal ettiğini, uluslararası alanda tanınan sınırları ihlal etmenin ve egemen bir devletin içişlerine en açık şekilde müdahale etmenin nasıl mümkün olabileceğini filmin kahramanları söylemiyor veya düşünmüyor.
Çocukların ön cephe bölgelerinde yerel sakinlere yardım ettiği “Donbass'ın Genç Gönüllüleri” belgeselinde, Rus saldırganlığından önce neden Ukrayna'da savaş olmadığı, top mermileriyle yıkılan evler olmadığı, binlerce sivil kaybı olmadığı sorusunu sormuyorlar.
Rus etkisinin “yumuşak gücü”, tüm Rus devleti gibi, ihtibarat ve bariz yalanların üzerine inşa edilmiştir. Putin bir zamanlar, Soğuk Savaş dönemindeki Rossotrudniçestvo'nun prototipi olan Doğu Almanya'daki Dresden Dostluk Evinin yöneticisiydi. Bu, onun ve diğer KGB çalışanlarının casusluk çalışmalarının resmî kapağıydı. Bunun için Rossotrudniçestvo çalışanlarının zaman zaman casus skandallarına karışması tesadüf değil.
Bu nedenle, 2013 yılında FBI, Rossotrudniçestvo'nun ABD'deki temsilcisi olan bir diplomatı casuslukla suçladı. 2021'de Rossotrudniçestvo'nun Prag'daki temsilcisi Andrei Konchakov, Sovyet mareşalinin anıtını sökme kararı alan yetkililere suikast düzenlemek için Çek Cumhuriyeti'ne zehir getirdi. Rossotrudniçestvo, Rus kültürel diplomasisinin bugüne kadarki en büyük, en iyi finanse edilen ve tarihsel olarak köklü kurumudur; bugün yalnızca Rus anlatılarını ve sahtekarlıklarını değil, aynı zamanda dünyanın farklı yerlerinde açıkça yalanları da yaymakta.
Kurum, Rusya-Ukrayna savaşı ile ilgili düzenli propaganda etkinlikleri düzenlemeyi bırakmıyor ve Ukrayna'yı var olma hakkı olmayan başarısız bir devlet olarak sunuyor. Rus devlet ideolojisinin dünyada, Avrupa ülkelerinde ve özellikle Türkiye'de tanıtımı son yıllarda önemli ölçüde arttı. Eğer misilleme tedbirleri alınmazsa bu hem tüm uygar dünya hem de Türkiye ve ortaklarıyla ilişkiler açısından ciddi bir sorun haline gelebilir.
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.