On iki yaşlarındayken babasıyla gittiği bir 'ağa düğünü' hayatının dönüm noktası oldu. Düğün sahibi köyün ağası, çalgıcıların parasını peşin ödemişti ama sazcı ortada yoktu. Beklediler ama sazcı hâlâ gelmemişti. Düğün başlamak üzereydi. Beklemekten sabrı taşan ağa, gelmeyen sazcının öfkesini babasına kusarken elinde kırık biz sazla Neşet dikildi Muharrem Ertaş'ın karşısına. Büyük usta çaresiz kabul etti oğlunun çalmasını, dünya çapında bir müzik adamının da zincirlerini çözdüğünün farkında değildi muhtemelen. 12 yaşındaki Neşet, o kırık saza can verdi sanki. Düğünü de kurtardı, babasının itibarını da. O sazı ölümüne kadar hiç kaybetmedi Neşet Ertaş.