Gönderi

126 syf.
7/10 puan verdi
Salah Birsel’den
Kurutulmuş Felsefe Bahçesi
Kurutulmuş Felsefe Bahçesi
okumuştum daha önce. Hem denemeyi tür olarak, hem de kitabı bu türün güzel bir örneği olarak sevmiştim o vakit. Bu sefer Sunay Akın’ından görerek
Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu
Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu
’nu okuyacaktım fakat kütüphanede yoktu. Salah Birsel okumaya niyet ettim bir şey alayım diyerek seçtim bu kitabı. Salah Birsel’in kullandığı kelimeler çok garip. Hatta tatilde dayımla konuşurken bahsettim, kendisi edebiyat dünyasının bir parçası olduğundan benim garip dediğim bu kelimelere bir isim de söyledi: İstanbul argosu. Sözlüğü açıp peşine düşmedim açıkçası. Asıl anlamı o kelime karşılayacağı için değil de biraz süs, biraz eğlence olsun diye kullanılmışlardı sanki. İnsanı gülümseten bir havaya sahipler. Bir kişinin günlüğünü oturup bir çırpıda okumaya çalışmak genel olarak ters bir mesele olabilir. Çünkü günlük doğası itibariyle farklı günlerde kaleme alınmış ve ortak bir bağlam üzerinde buluşmayan yazılardan meydana gelebilir. Aynı kişinin kaleminden çıkmış olmaları pekala yeterli bir ortaklık da kabul edilebilir tabi. Bu kitapta bana yetmedi o ortaklık. Birsel’in gün gün gündemine aldıkları okumak için bana biraz dağınık geldi. Yine bir birikimimin yetmemesi durumu da yaşadım. Her gün bir edebiyat insanı hakkında laflar ediyordu. Bu laflar uzun uzadıya bir görüş beyan etmeye dönüşmeden kısa bahisler halindeydi. Bahsi edilen kişiyi tanımıyorsam, (ki tanımadığım epey insan vardı) bu anlatılar benim için biraz yavan geçti.
Bay Sessizlik
Bay SessizlikSalâh Birsel · Sel Yayıncılık · 202136 okunma
·
28 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.