O bizim İstiklal Şairimiz ama sadece İstiklal Şairimiz mi? Her kutsal bildiğimiz şey üzerine o konuda onun en üst düzeyde şiirini yazabilen yegane şairimiz o. Cemil Meriç Peyami Safa için "O yalnız adamdı. Sevdiklerinin anlayışsızlığı yüzünden sevmedikleri ile yol arkadaşlığı yapmak zorunda kaldı." diyordu bu cümleyi Mehmet Akif'e uyarlayanız bazı çerçeveler taşsa da resim daha koyu olarak uyuşur. Ne demek istiyorum? Akif de yalnız adamdı, yalnız bırakılmıştı, peşine hafiye takılmış, marşını hediye ettiği devleti idare eden hükumet tarafından muzır bir adammış gibi telakki edilmişti. Yalnızlık evet azap verici bir his ama yalnızlıkla beraber yalnız bırakanların olumsuz propagandasını, anlaşılmamayı, belagatinize rağmen kendinizi anlatamadığınızı, bir de tüm vatan için canınızı verebileceğiniz halde canınızı vereceğiz vatanınızı sizden daha çok düşündüğünü iddia edenler tarafından "vatana zararlı" yaftasıyla etiket edildiğinizi düşünün. Bu dayanılır şey midir? Sevdikleri yalnızca anlayışsız mıydı hayır bazıları kadirşinastı, bazıları gerçekten iyi bir dosttu ama bazıları hem anlayışsız, hem nadan, hem de nankördü. Bunlarla imtihan edilmek az şey mi? Yol arkadaşlığına gelince, eserde bu çok güzel ifade ediliyor, Mısır'da takım elbiseyle gezdiği için "gevur", Türkiye'de dini şiirlerinden dolayı "mürteci"... Halbuki bu adam hasret duyulan Müslüman simalardan en güzeliydi bana göre. Akif bu milleti çok severdi, ona horozluk edilmesine tahammül edemem derdi, peki bu millet ona layık olabildi mi? Evlatlarına bakmadık bile, hatta evlatlarından birini MTTB dernek binasından atarak ölüme terk eden bir kişiyi Akparti milletvekili yaptı bu millet. Başka düşmana gerek var mı gerçekten? Lafa gelince ne de güzel Müslümandırlar değil mi? Milliyetçiliği de kimseye bırakmazlar. Sadece Emin Akif midir bu gaddarlıktan nasibini alan? Her mitingde Arif Nihat Asya şiiri okur bu adamlar. Hatta Genel Başkanları Ziya Gökalp şiiri okudum diye cezaevine gönderiliyorum diyerek propaganda yapmıştı da halktan biri zincirlenmiş bir Arif Nihat Asya kitabı getirip ona hediye etmişti. Sonra ne oldu dersiniz, Arif Nihat Asya'nın şiirleri meşhur etnik açılımcılığın her hafta yeni bir sükse yaptığı zamanlarda makaslandı, sansürlendi, kaldırıldı. Örneği Siyasal İslamdan verdim çünkü bunlar güncel rezaletler. Tek parti döneminden de bol bol bulmak mümkün. Çanakkaleyi anma programı yapıyoruz diyerek Kadeş gemisinde fuhuş yapmak, daha sert laiklik istiyoruz diyen yüksek öğrenim gençliğini kışkırtarak Mehmet Akif'i yuhalattırmak, önce Akif'in sonra da Mareşal'in cenazesine sahip çıkan aynı üniversite gençliğini işine gelmediği zaman mürteci diye yaftalamak da "Kemalist rezalet"ti. Esere gelirsek bu eser Mithat Cemal Kuntay'ın Akif eserinin bir özeti ve Emin Erişirgilin Akifle ilgili eserine de bir eleştiri mahiyetinde. Eserde Ziya Gökalp ile ilgili kısımlar araştırmadan yoksun olduğu için pek tabii hoşuma gitmedi. Teyit etmesi zor bilgiler değilken niçin ısrarla Gökalp hakkında yanlış bilgiler verilir anlamıyorum. Hayır bir de bunu Ergun Göze'nin eşi yapıyor. Bir araştırmacı gazetecinin eşi böyle fahiş bir hataya düşer mi, düşebilir mi? Hatayı burada zikrederek zihinleri bulandırma işine alet olmayacağım. Mehmet Akif'i gerçekten merak ediyor musunuz? Safahatı hakkıyla okuyun sonra hayır ben Akif nasıl yer, nasıl gezerdi, neye öfkelenir, neyi severdi bunları bilmek isteyecek kadar Akif'e hayranım diyorsanız üç ismi okuyun: Süleyman Nazif, Hasan Basri Çantay, Mithat Cemal Kuntay. Bunlar asıl tadına varılacak Mehmet Akifi anlatır size, diğerleri ise tabirimi mazur görün ama "dedikodu kazanından bir tas çorba".

Mehmed Akif Hüzünlü Bir YolculukHicran Göze · Kubbealtı Neşriyatı · 201515 okunma

·

50 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.