Gönderi

+Varsın her gün tekranan şeylerden olsun, varsın yüz binlerce kişi bu hisleri hayatında bir defa, yüz defa tatmış olsun; bundan hiçbir şey çıkmazdı. O da biliyordu ki, sevmek, mesut olmak, sevmeden evvel tanışmak, sevdikten sonra unutmak, hatta düşman olmak olağan şeylerdi. Fakat denizde yıkanmak da öyleydi; uyumak da öyleydi. Her şey, herkeste olduğu gibiydi. Tecrübenin yeni ve ilk olmaması onun ruhundaki şevki eksiltmiyordu. Kendisinde madem ki ilk defa oluyordu; madem ki ilk defa teni ve ruhu beraberce harekete gelmişler, tam bir terkip, bir anlaşma içinde mesuttular. O halde yeniydi. Fakat o da böyle mi düşünüyordu; o da mesut muydu? - Gitse, diyordu; ne olur, bıraksa ve gitse…. Gelişi o kadar ani oldu ki, kendi kendime kalmağa ihtiyacım var. Ne sanıyor beni, dalaştığı arkadaşlarından biri miyim? Hayatını yapmış, sonra bozulduğunu görmüş bir kadınım. Bir kızım var. Aşk, benim için yeni bir şey değil. Bu tecrübeyi ondan o kadar evvel geçirdim ki. Ben bir kere geçtiğim yoldan bir daha geçeceğim. Bundan büyük azap olur mu? Niçin bu kadar hodbin oluyorlar? Niçin bizi kendileri gibi serbest sanıyorlar..” Onun bir yığın lezzet bulacağı yerde, o, sadece azap bulacaktı…
··
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.