DİPÇE : 1950 Strega Ödülünün ikinci kitabı Tepelerdeki Şeytan; üniversiteli üç gencin yaz tatiline denk gelen zaman dilimine odaklanıyor. Bu zaman dilimi Üçlemenin ortak zamanı ikinci dünya savaşı sonrasıdır; ortak mekanlardan biri ise Kuzey İtalya'nın köy, kır ve kasabalarıdır. Pavese'nin en güçlü özelliklerinden biri mekanı kişiselleştirmesi ve zamanın ruhunu karakterlerinden evvel mekanlarına üflemesidir. Birçok okurun zayıf bulduğu bu kurgusal metinler, esasında capcanlı duran tabiatın gerisinde kaldığı için bu hissi doğurur. Pavese insanı doğadan ayrı düşünmez çağının kasvetini et tırnak misali insan doğa düzleminde ele alır ve tabiatla bireyin haletiruhiyesini tercüme eder. Yaşamı boyunca insanın varoluşsal gizeminin peşinde koşan Pavese tepelerde, üzüm bağlarında ve denizin sonsuzluğunda keşfe çıkar ve üçlemenin izleğine bakılırsa sert bir şekilde masumiyetini kaybeder. Tepelerdeki Şeytan'ı belki de en iyi ifade eden anahtar kelime masumiyetin yitimidir. Şehir yaşamını temsil eden Pieretto, kırsalın temsilcisi, nahif olduğu kadar gizemli ve çalışkan Oreste ile yüzünü ve adını öğrenemediğimiz ancak Pavese'nin ruhunu hissettiğimiz doğanın her halinden etkilenen anlatıcı genç. Bu üç arkadaş hayatın ahlaksızlık ve inceliklerini bir arada yaşayan birçok şeyi deneyimlemiş varlıklı insanlar Poli ve Gabrielle'nin ekseninde tabiatın ve insanın keşfine çıkarken ilk gençliğin masumiyetinden kopup bıçağın keskin sırtıyla karşı karşıya kalırlar. Birçok duygunun kanayıp dönüştüğü bir evrene doğru yol alırlar. İşte bu tepelerdeki şeytana, yitirilmiş masumiyetin hayaletine, yanılsamalara karşı ızdıraplı bir mücadeledir. Kır-kent, varsıllık-yoksulluk, intihar ve yaşam zıtlıklarında hayatın sıradanlığına dair... Keyifle okuyun, esen kalın.

Tepelerdeki ŞeytanCesare Pavese · Can Yayınları · 2021170 okunma

··

169 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.