Gönderi

1400
1400. Hindistan’a varmak, işte bu yüzyılın büyük düşü budur. Tarihe adı, Denizci Henrique olarak geçen Portekizli prens Henrique’nin de hayatının en önemli düşüdür bu. Prens Henrique, kendisi asla denize açılmamış olsa da, hayatını bu düşe adamış biridir, tüm çabaları bunun içindir, Pasar a donde nascen las especerias; İtalyan ve Flaman tüccarların o zamanlar altınla tarttığı tarçın, karabiber ve zencefilin yetiştiği Hint ve Baharat adalarına ulaşmak. Osmanlılar, en yakın yol olan Kızıldeniz yolunu Rumilere, yani gâvurlara kapatmış ve bu verimli ticaret kapısını kendi tekeline almıştır. Batı’nın düşmanlarını arkadan vurmak, hem kârlı hem de Hıristiyanlığa yakışacak türden bir Haçlı Seferi sayılmaz mıydı? Gemiyle Afrika kıtasının etrafını dolaşıp Baharat Adaları’na ulaşılamaz mıydı? Eski kitaplarda yüz yıl önce Kızıldeniz’den yola çıkıp iki yıllık bir seyahatin ardından Afrika’nın etrafını dolaşmak suretiyle Kartaca’ya dönen bir Fenike gemisinden söz edilmiyor muydu? Bu işi bir kez daha yapmak mümkün değil miydi? Prens Henrique, zamanın bilginlerini etrafına toplar ve Portekiz’in batısındaki en uç noktaya, sonsuz Atlas Okyanusu’nun dalgalarının falezlerde parçalandığı Sagres Burnu’nda kendine, haritalar ve denizlere ilişkin haberleri sakladığı bir saray inşa ettirir. Bütün astronomları, bütün kılavuzları birbiri peşi sıra yanına çağırır. Yaşlı bilginler ekvatoru geçmeye yönelik her türlü seyahatin olanaksız olduğunu iddia ederler, düşüncelerini desteklemek amacıyla İlkçağ’ın bilgeleri Aristoteles, Strabon ve Ptolemaios’un görüşlerini öne sürerler. Onlara göre dönence yakınlarında deniz durgunlaşmakta, Mare pigrum olup çıkmaktadır. Üstelik gemilerin burada, dik gelen güneş ışınlarının etkisiyle tutuşma ihtimali vardır. Bu bölgede kimse yaşıyor olamaz; değil ağaç, tek bir çalı bile yetişemez. Denizciler açık denizde eziyet çekecek, karadaysa açlıktan ölecektir. Ancak bu görüşlere karşı çıkan Yahudi ve Arap bilginler de vardır. Bu seyahat göze alınabilir; tüm bu söylentiler, Hıristiyanların cesaretini kırmak isteyen Mağribi tüccarlar tarafından yayılmıştır. Büyük coğrafyacı İdrisi, güneyde, Bilad Ghana (Gine) adında verimli toprakların olduğunu uzun zaman önce keşfetmiştir, Mağribiler kervanlarıyla çölden geçerek buraya gelmekte ve kendilerine siyah köleler almaktadır. Üstelik onlar haritalar da görmüştür, Afrika’nın etrafını dolaşan rotaları gösteren Arap haritaları. Yeni keşfedilen gereçlerle enlemi saptamak mümkün olduğundan ve Çin’den getirilen mıknatıs iğnesi sürekli kutbu işaret ettiğinden, Afrika kıyı­larını baştan sona geçmeye cesaret edilebilir. Açık denizlere dayanıklı, daha büyük gemiler inşa edilirse bu seyahat göze alınabilir. Prens Henrique’nin emriyle büyük cesaret sınavı başlar.
Sayfa 20 - Can Yayınları - Tarihsel durumKitabı okuyacak
··
4 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.