Eserin değerini belirlemem mümkün olmayacak elbette yalnız içimde uyanan hislere, acılara, sorgulara ve şu an yaşadığım duygu yoğunluğuna bir nokta koyup yarın başka bir kitaba başlayabilmek için yazmak zorundayım. Yoksa yetim kalmış bir çocuk gibi arkama bakıp duruyorum. Orhan Kemal eserlerini benim için özel kılan detay, asıl kahramanım Yaşar Kemal’e benzer çok fazla unsura rastlıyor olmam. Bu Orhan Kemal’e haksızlık gibi algılanmasın. Aksine onun kalemindeki üstün başarıyı okuyucuya geçirebilme ustalığının göstergesidir. Çünkü iki yazar da Çukurova’ya öylesine hakim ki o bölgeyi hiç bilmeyen ben bile sadece okuduklarımdan, bölgenin kültürüne, yerel diline, sorunlarına ve karakterlerine hakimim neredeyse. Yalnız Çukurova, sıtma ve sarı sıcak değil, savaş sonrası bir uzvunu kaybeden insanın psikolojisiyle birlikte teknoloji sonucu artan işsizliğin insanı getirdiği safha ve açlığın sefaletin gölgesinde yeşeren aşklar… Mahalle hayatı, komşuluk ve aile ilişkilerinin gelgitleri… Profesyonel bir yorumla yoğuracak olursak toplumsal gerçekliğin olaylar, karekterler üzerinden psikolojik ve sosyolojik bir potada bu kadar güzel ve başarılı eritilmesi olağanüstü. Kitabın dönemsel gerçeklikleri yani toplumsal gerçekçi yazarların görüp anlattığı tarafı başından sonuna net olarak görülüyor zaten. Ama benim en çok beğendiğim, karakter analizleri. Yani bir sayfada nefret ettiğimiz bir tipe başka bir sayfada gönlümüzün kabarması. “Beşer şaşar” deyiminin çok yerinde ve tüm gerçekliğiyle işlendiği harika bir kitap. Yani yanılmak insana özgüdür,ü anlatan tarafları ve bu mesaja karşılık sağ duyusunu yitirmeyen Ünal, Mehmet ve Zeynep’in insanda uyandırdığı umut sürükleyiciliğin sırrı sayılabilir. Okuyun okutun derim.

Eskici ve OğullarıOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20216,6bin okunma

·

29 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sel.mai