Bu savaş, Mustafa Kemal'in öteden beri öngördüğü gibi topyekün bir savaştı: 'Savaş, yalnız iki ordunun değil, iki milletin bütün varlıklarıyla ve ellerindeki her şeyle, bütün elde tutulur ve tutulmaz güçleriyle birbiriyle karşı karşı ya gelmesi ve birbiriyle vuruşması' demektir. Bundan dolayı bütün Türk milletini, cephede bulunan ordu kadar, düşünce olarak, duygu olarak ve eylem olarak ilgilendirmeliydim.
Milletin her bireyi, yalnız düşman karşısında bulunanlar değil; köyde evinde, tarlasında bulunan herkes, silahla vuruşan savaşçı gibi kendini görev almış duyarak, bütün varlığını mücadeleye verecekti.