"Biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olamayacağız. Hepimiz heba oluyoruz. Bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş. Reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz. Nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz. Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız. Bir amacımız yok; ne büyük savaş ne de büyük bir buhran yaşadık. Bizim savaşımız ruhani savaş ve bunalımımız kendi hayatlarımız."
··
6 views
Birilerinin bu kısır döngüyü farketmesi güzel günlerin geleceğine bir işaret bence.
Farketmek kurtluşun ilk adımı
Bize yıkılmışlığı, arabeski, boşvermeyi, dünyayı yöneten süper güçlülerin olduğunu, bizim istesek de bişey yapamayacağımızı, bu kölelik sisteminin bir parçası olmaya mecbur olduğumuzu, bu düzenin değişmeyeceğini, zenginin çok daha zengin fakirin ise evini zar zor geçindirmeye gücünün yeteceğini, bizim istediğimiz değil de onların bize gösterdikleri işlerde çalışmamız gerektiğini, tek sosyalleşme aracımızın televizyon olduğunu onun karşısında saatlerce vakit geçirmemiz gerektiği, bu sisteme karşı gelmenin bi anlamının olmadığı, pes etmenin ve boşvermişliğin genel geçer bir kural olduğu bize yıllarca bilinçaltımıza aşılandı. Ama hayır!!! Ben istedikleri gibi olmayacağım ve sistemin kölesi haline gelmeyeceğim. Sorgulayacağım ve etrafımdan bana kulak veren olursa onlara da sorgulamalarını salık vereceğim.
Bize çabalasak da hayallerimizi gerçekleştiremeyeceğimizi, kendimizle gurur duymamamız gerektiğini aşıladılar. "Dünyayı sen mi kurtaracaksın sanki?" dediler, her insanın kendi dünyasını kurtarabileceğini göz ardı edip. Eğitim sistemini eleştirince, "değiştiremezsin en azından uyum sağla" dediler. Siyaseti eleştirince "aman dikkat ağzından yanlış bi laf çıkmasın" dediler. Biz farkında bile olmadan köleleştirdiler bizi. Ben de karşı çıkıyorum bu düzene. En azından kendi dünyamı kurtarabilmek için.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.