Gönderi

Hume'da Mucizeler
Hume'un düşüncesine göre, bir şeyin mucize olması için, bir doğa yasasını ihlal etmesi gerekiyordu. Doğa yasaları, “kimse öldükten sonra dirilmez,” “heykeller asla konuşmaz” ya da “kimse suyun üzerinde yürüyemez" gibi şeylerdir. Bu doğa yasalarının doğru olduğunu ispatlayan tonlarca kanıt vardır. Fakat eğer birisi bir mucizeye tanık olursa, ona neden inanmayalım? Şu anda arkadaşlarınızdan biri odanızdan içeri koşarak girse ve birinin suyun üzerinde yürüdüğünü gördüğünü söylese, ona ne cevap verirdiniz, bir düşünün bakalım. Hume'un görüşüne göre neler olup bittiğine dair her zaman daha akla yatkın açıklamalar vardı. Eğer arkadaşınız size suyun üzerinde yürüyen birisini gördüğünü söylerse, hakiki bir mucizeye tanıklık etmesinden çok, sizi kandırıyor olması ya da kendisinin yanılgıya düşmüş olması daha olasıdır. Kimi insanların, ilgi odağı olmaktan hoşlandıklarını ve buna ulaşmak için yalan söyleyebileceklerini biliyoruz. Öyleyse bu, muhtemel açıklamalardan birisidir. Ancak, zaman zaman hepimizin şeyleri yanlış algıladığını da biliyoruz. Gördüklerimiz ve duyduklarımız hakkında hep yanılgıya düşeriz. Çoğu zaman olağandışı bir şey gördüğümüze inanmak ister ve daha bariz açıklamayı bir kenara atarız. Bugün bile gece geç saatlerde duydukları her açıklanamayan sesin, fare ya da rüzgâr gibi sıradan nedenlerin değil, doğaüstü bir etkinliğin —ortalıkta gezinen hayaletlerin sonucu olduğunu düşünen birçok insan var.
Sayfa 164 - Hayali Saatçi | DAVİD HUMEKitabı okudu
·
106 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.