Şu var ki, bir insanın kendi gözlerini eğitmesi sıfıra yakın olabilir; yani kafasındaki insan örneği ona kabul ettirilmiş olabilir. Böyle bir insan, son derece <<iyi niyetli>> bir insan olsa bile, kendi çapını aşan insanları anlıyamıyacağı, onları doğru değerlendiremiyeceği apaçıktır. O istese de istemese de, ona kabul ettirilmiş olan insan örneğine göre defter biçecektir başkasına. Ve böyle bir insan hoşgörüsü olan bir insansa, ya da ona kabul ettirilen insan imajı böyle bir şeyi bekliyorsa, bir mesele çıkmıyabilir. Ama öyle durumlar olur ki, insanlara bu örneğe göre değer biçmenin sonucu, bu örneğe uymıyanlara her çeşidiyle saldırganlık şeklini alır. Varlık temeli olmıyan herhangi bir düşünceye* saplanmak, böyle düşünmiyenlere de saldırmak: işte yobazlık budur.