Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

355 syf.
·
Puan vermedi
Amerikalı yazar harper Lee’nın 1960 yılında edebiyat dünyasına kazandırdığı eser, yine 1962 yılında sinemaya uyarlandı. bu eseri neden okumalıyız? Kitap, 1930’lardaki Amerika’daki büyük burhan döneminde geçer, kasabasında yaşanılanları okurken dönemin sorunlarını anlamamıza olanak sağlar. yazarın yarattığı kurmaca kasaba; ülkenin mikro düzeydeki temsili gibidir. bir yanda ekonomik sıkıntılar diğer yanda ırkçılık siyahların linç edilmesi Siyahlar ve beyazlar arasındaki seksüel tapular gibi dönemin gerçekleri romana girer. Atticus, idealist ve ilkeli bir avukattır. çocukları jem ve scutt’u iyi ve doğruyu anlatarak yetiştirmeye özen gösterir. Atticus beyaz bir kadına tecavüz etmekle suçlanan Tom Robinson’u savunmak durumundadır. ancak köksal ön yargıların yaygın olduğu toplumsal bir zeminde bu hiç de kolay olmayacaktır. Harper Lee romanı 1955-59 yılları arasında yazmıştır. bu dönem Amerika’daki siyah nüfusun Martin Luther King öncülüğünde yurttaşlık hakları hareketinde önemli adımlar attığı (Rosa Parks otobüs boykotu gibi) simgesel kişi ya da olayların yer aldığı bir dönemdir. romanda Tom’un suçlandığı tecavüz olayı 1931-36 yılları arasında devam eden Scottsboro davasını da bize hatırlatır. 9 siyah Amerikalı adamın, iki beyaz kadına tecavüz etme iddiasıyla yakalanan ve aksini işaret eden doktor raporuna rağmen beyazlardan oluşan jury onları suçlu bulmuştur. Romanda Tom Robinson linç edilmek istenmesi de bir diğer ırkçılık örneğidir. bahsettiğim bu tarihsel bilgiler 1926 doğumlu Harper Lee’nın romanını anlamlandırdırırken okumamıza ışık tutacaktır. romandaki Atticus’un babası da bir avukattı. Kendisi de üniversitede hukuk eğitimi almaya başladı ancak yazar olma aşkıyla bu eğitimi yarıda bıraktı. Bülbülü öldürmek bir büyüme öyküsüdür. romanın başında altı yaşında olan küçük kızın gözünden anlatılır, bu da hazmetmesi kolay olmayan olaylara doğrudan ve daha tarafsız bir şekilde yaklaşmamızı sağlar. hikaye ilerledikçe toplumsal gerçeklerle gelişir ama iyimserlik kaybolmaz. romanı incelerken isim ve mekan kullanımı da dikkat çeker. örneğin; Atticus etik kelimesini çağrıştırır Atticus’un ilkeli hareketleriyle uyuşur. Atticus bir rol modeldir, ırkçılığın karşısına konulan zehirdir. Bay Ewell İngilizcede yani kötü şeytani anlamına gelir. mekan kullanımı da o dönemin ırkçı yaklaşımını açığa koyar. örneğin mahkeme salonu iki kattan oluşur beyazlar ve Siyahlar farklı katlarda oturur bu mekan içerisinde gördüğümüz jury ise beyazlardan oluşur. ve gelelim Bay Arthur’a ; bu renkli karakter toplumdan uzak yaşamış eve kapatılmıştır. ön yargılarımızın başkalarına verdiğimiz acıların görmek istemediğimiz şeyleri nasıl karanlığa haps ettiğimizin sembolüdür. burada tıpkı Tom örneğinde olduğu gibi Bülbülü öldürmenin günah olduğunu unuttuğumuz ya da görmezden gelmeyi sectigimiz anların habercisidir. Bülbülü öldürmek günümüz bakış açısıyla değerlendirildiğinde bazı eleştiri alır; beyazın kurtarıcı rolü ve ayrıcalıklı konumu kötülüğün alt sınıflardan gelmesi ve doğru olanın orta sınıf beyaz Amerika’nın bir Ferdi olan Atticus’un temsil edilmesi… Amerikan edebiyatın bu önemli eseri sadece ismi ile bile tartışılmaya değer roman. masumiyet,masumiyetin kayboluşu, ön yargı ırkçılık, eşitsizlik, sınıfsal farklılık ve cesaret gibi temalar üzerine düşünmemizi sağlar. 1962 yılında roman sinemaya uyarladı ve atticus rolündeki kişi Oscar kazandı. film ayrıca en iyi uyarlama senaryo ve en iyi sanat yönetimi oscarlarıda aldı. filmi izlerken açılış seansına dikkatinizi çekmek isterim bu Seans filmdeki bazı olayların ipuçlarını taşıyan nesnelerle doludur. bu nesneler olaylara masumiyetle bağdaştırdığımız bir çocuğun perspektifinden bakacağımızın habercisidir.
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201471,8bin okunma
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.