Ölmeden önce ölmek, böylece, daha büyük ilerleme, daha hızlı bir gelişimdir. İnsan bir kış ortasında bağdan salkım salkım üzüm devşirmiş oluyor.
Gecenin sesini duyanlar, güneşin hışırtısını, göğe sürtünüşünü işitenler, meleklerin kanat çırpışını görür gibi olanlar, yalnızlığın bir kalb gibi çarpışına kulak verenler, aç kalmış bir böceğin bile düşüncesiyle huzursuz oldukları halde kendi açlığını unutanlar... İşte bunlar bu dünya içinde öteye yol arayanlardır ve bunların ideal çizgisi, ölmeden önce ölümü tadmış olanlardır.