Güvercini Ağıt yazarın Kapadokya odaklı ikinci romanı Bu roman adım attığımız an itibaren 13. yüzyıl sonlarındaki çok kültürlü , çok dilli, etnik zenginin içinde dolaşıyoruz. Yazarın ayağını sıkıca bastığı İç Anadolu coğrafyasında dervişler Keşişler , Moğol askerleri , Venedik tücceleri var. Dönemin iktidar kavgası ise derinliğine kavranmış kişiler ardındaki panorama da görünüyor.
Kitaba Sindelhüyük kelimesini gördüğüm için okudum. Yazar sizi 1290 lı yıllarda Cukuroava Toroslar , Binbogalar, Kayseri, Ürgüp, Konya arasında gezdiriyor.
Türkler Anagoluyu yurt edinirken orada yerli insanlar da vardı. Dinlerini konuşmalarını çeşitli sebeplerden sakladılar. Bugün bile varlar.
Anadolunun o günlerine gitmek isteyenler için çok güzel bir eser. İçindeki deyiş ve ağıtlar orijinal imiş.
Dili gayet güzel. Tesadüfen denk gelip iyi ki okudum dediğim roman oldu
Tavsiye ediyorum