Gönderi

Öksürük ve ateşle geçen çocukluğumu düşündüm. Orada, gittiğim ilk sınıfı düşündüm: yaşlı, çirkin, iri, hasta, eğrilmiş tırnakları olan bir öğretmen. Bu kaba elleriyle bütün çocukları döverdi. Beni değil. Bu korkunç elleri hiç unutmadım. Ürkek çocuklar. Saçlarında bitler. Hiç ısıtma­yan bir odun sobası, sınıfı yalnız dumana boğardı. Bu sınıfa bir kez gittikten sonra üç ay ateşle yatmıştım. Öğretmenin kaba el­lerinden korkuyordum. Bu taşralı çocuklar için korkuyordum. Taşra kenti için korku. Tüm Öğretmenlerden korku.
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.