Zweig’in okuduğum en akıcı kitabıydı. Eserde nazi işlencelerine maruz kalmış karakterin psikoanalitik durumu gözler önüne serilmiş. Yalnız kaldığı işkence zamanlarında bir askerin ceketinden çaldığı satranç kitabıyla başlıyor her şey. Oyalanmak için başladığı bu durum onu bir noktada çıldırtıyor. Bir şekilde oradan kurtulduktan sonra ülkeyi terk ederken gemide denk geldiği dünya şampiyonuyla oynarken travmaları aktive oluyor ve yaşadıklarını hatırlıyor. Herkese önerebileceğim bir kitap.