Başlangıçta bu kitaptan aşırı sıkıldım. Belki 16-17 yaşında olsaydım, bu tatlı tatlı ikili ilişki gelişimine bayılabilirdim, ama 30 yaşındaysanız ve nice fantastik eserler okuduysanız bu kitabın sizi tatmin etmesi mümkün değil zira fantastik evren, kurgu, karakterler ve diyaloglar beni tatmin etmedi. Yani öyle fantastikler okuduk ki, bu ne ki… O yüzden okurken elimde aylarca süründü resmen. Bu kadının "Cam Şato" kitabını çok beğenmiştim, ancak bu serinin ilk kitabı olan "Dikenler ve Güller Sarayı"nı pek sevmedim. İki karakter arasında bir çekim göremedim, bana geçmedi asla. Bir kere, ben Tamlin’i sevmedim, yani bir şeyler eksikti o karakterde tam olarak olmamış bir şeyler vardı. Normalde zaten toksik erkek karakterleri sevmem, ama Tamlin de bana fazla yumuş yumuş geldi. Başkarakter olarak pek bir bağ kurulamadı bence. Isınamadım. Aralarında gelişen ilişki de yazılmış olmak için vardı sanki, hiçbir temeli, hiçbir güçlü tarafı yoktu bence. Feyre o kadar da bayıldığım bir baş karakter değildi, ama okunmayacak kadar da değildi. Pek çok kişinin aksine ben Nesta’yı sevdim, özellikle sonlarda. Lucien eğlenceli bir karakterdi, fakat Rhysand’ın kötülüğü bana biraz zorlama geldi. Bence kötü bir karakter olarak girmemeliydi. Her hikayeye bir kötü adam lazım mantığı ile daha çok bad boy havasında yazılmış zorlama bir karakterdi bana göre, ama sonlarda bir yükseldim, yalan yok. Kitap zaten sonlara doğru bayağı iyi oldu, puanımın çoğunu da ona göre verdim. Son sayfalar heyecanlı ilerledi, epey. Kitabın evreni fena değildi, sonlarda ortaya çıkan Feyre’nin ailesine olan durum daha şaşırtıcıydı. Feyre’nin sınavında en son yaşadığı olaya üzüldüm, bence Feyre için bir travma oldu bu. Bir de bilmecenin cevabı bana biraz saçma geldi, yani daha komplike bir şey beklerdim. Gerçi ilk başta Alis’in anlattığı hikaye ile uyumlu olması için düşünülmüş olabilir. O açıdan bakıldığında anlamlıydı, sonradan düşününce hoşuma gitti. Genel anlamda kitabı aşırı sevmedim, ama fena değildi, son sayfaları çok iyiydi. Başlarda bayağı sıkıldım. Feyre’nin başına gelen son şey beklediğim bir şeydi, onu da gördüğüm fan çizimlerinden falan anlamıştım ama hoş oldu bence. Herkes "Sis ve Öfke Sarayı"nı daha iyi dedikleri için ondan biraz daha ümitliyim. Ben de o kitabı çok merak ediyorum. Hemen başlayacağım.

Dikenler ve Güller SarayıSarah J. Maas · Dex Kitap · 20163,844 okunma

·

50 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

SA