Değiştirmenin ve değişmenin, ayağa kalkmanın ve ayağa kaldırmanın, şad etmenin ve mahvetmenin kudreti nerede?
Bozulan bağlar gibi üzülen, ayağını açan taylar gibi sevmen adam nerede?
Her şeyi bilen adamlar bilmiyorlar bunları.
Bunlar, tam da şairin dediği gibi, "yeşil sarıklı ulu hocalar"a sorulmayacak sorular.
Gerçekte şu berbat dünyayı yerinden etmesi beklenen omuzlarda o bildik yükler: kimi zahire, kimi kitap, kimi bilmem ne ...
Tabduk'un adresi herkesin cebinde; bilemediniz lap-top'ında kayıtlı ...
Fakat her şey bildiğiniz gibi: kimse o cümleyi söylemiyor.
"Buğday kalsın. Biz hikmet dileriz."