ömer: ah toprak ,tatlı sevgilim , gel artık,kalmadı mecalim, dünya fanusunda bileğimi kestim de geçtim ... ah melek,güzel felek,ne zaman gerçekleşir ki bu bendeki sürekli tekrarlanan dilek? gelişin neyin habercisi olacak? diz kapağımı kırdım da oturdum yere, beklerim,ne zaman bu nefes yurduna göçecek diye? al işte ,cesetten çekildim de...

ah toprak ,tatlı sevgilim , gel artık,kalmadı mecalim, dünya fanusunda bileğimi kestim de geçtim ... ah melek,güzel felek,ne zaman gerçekleşir ki bu bendeki sürekli tekrarlanan dilek? gelişin neyin habercisi olacak? diz kapağımı kırdım da oturdum yere, beklerim,ne zaman bu nefes yurduna göçecek diye? al işte ,cesetten çekildim de geldim, gassala gerek yok , bas bezle sıkıca bileğimin üstüne , durdur ,kanla yıkandım da geldim... ah adını dilimle değil,gönlüm değil,ruhumla bile söyleyemediğim, ben onlarda ,güzel tecellilerde seni gördüm de ancak öyle sevdim ... halbuki onlar bana bile değil ,aynada güzellik kendilerinmiş gibi kendilerine baktı , beni değil kendilerinde ki beni dinledi, duymadılar, tenlerindeydi yürekleri, gönlümü içeri almadılar, aslına değil suretlere dokundu elleri , Elimi tutmadılar ruhun yaşı kaçtı? cinsiyetlere takılıydı illa kalpleri, göğüs kafesinde hapisti gönülleri, halbuki göğüs kafesini kırdım da geldim.. zamanları birleştirdim de sevdim... çekiştirdiler,can çekiştim, sevdiler,gönül çekiştim, tenim vazgeçti sevme dedi, aklım vazgeçti bırak pes et dedi, gönlüm, ah yaşlı bir ayağı çukurda gönlüm , bir türlü sevmeden geçemedi gene sen bekletme ama tatlı sevgilim yine de öldüm de hazır geldim...

20 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ömer