Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ah Filistin...
Bir kış ikindisiydi, hava alacalı mor… Rüzgâr büyük bir öfkeyle penceremi aşındırıyor, yağmur içeri sızacak bir çatlak arıyordu. Gözlerim hızla savrulan ağaç dallarına takılıyor, bu yağmur GAZZE’ye de yağıyor mudur diyordum… Çadırlardaki kadınlar çocuklar şimdi ne yapıyor diye düşünmeden edemiyordum. Gidişine hala alışamadığım insanların, ıslanmış toprakta üşüdüğünü hayal etmek beni üzüyordu. Biraz da bunun için yağıyordu sanki. Yetiştiremediğim işler birikmiş, henüz başlayamadıklarım komodinin üzerinde beni bekliyordu. Dünya yağmurlu bir kış ikindisinde başımın tam da üzerinde dönüp duruyordu. Dalmışım, birden annemin sesiyle irkildim: – Çay hazır! Kalkıp içeri gitmeliyim diyordum, bir güç arıyordum fakat yağmur biraz daha hızlanıyor, bu kez cama çarpıp bir su birikintisine dönüşüyordu. Suların belli belirsiz görünen aksimden, yanaklarımdan ve yüzümden süzülüp gidişini izliyordum. Dizlerimi karnıma çekmiş, çeneme dayadığım ellerimden güç alıyordum. Düşünceli durgun bir denizdim ben. Yağmurda ıslanıyordum. Kalbim bir kâğıt gibi içimde katlanmış yahut bir yumruk gibi kapanmıştı. Göğsümde bir duygu yumağı iç içe geçmiş, küçük bir kördüğüm olmuştu sanki. Yavaşça doğruldum, hemen sağımda duran masaya uzandım. Kahverengi deri defterimi alıp yazmaya başladım. AH FİLİSTİN…. Leyla Arslan Yıldız Kor dergi
··
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.