Okulun en tuhaf kızı olan Çimen'in yeni taşındıkları evde bulduğu kutu içerisindeki fincan sayesinde 1962 yılına gidip, o yılda o odada kalan, hasta bir kız olan Yağmur ile arkadaşlığını anlatan çok güzel ve etkileyici bir kitaptı. Kardeşime hediye olarak aldığım kitabı okumadan olmaz diyip okudum. Kardeşimin bu günlerde yazar olma isteği var. Kitap okumayı sevdiği gibi, yazmayı da seviyor. Çimen de yazar olma isteği olan ve çok güzel öyküler yazan bir kız. Kardeşimin, Çimen ile bağdaştığı ortak bir nokta var: Yazmak, yazmak, yazmak... Bu yüzden o da kitabı çok ama çok beğendi. Ben de çok beğendim, severek, heyecanla okudum. Kitabın baş karakteri Çimen çok farklı bir kız. 1960 modasına göre giyinen, evinde Bob Dylan dinleyerek, hayal kurarak zamanını değerlendiren biri. Bununla birlikte babasını kaybetmiş ve geçmişe takılı kalan annesi ile yaşamaktadır. Annesinin haline üzülmekte, bununla beraber kendine de üzülmektedir. Çünkü annesinden yeterince ilgi görmez. Ama bu da sonsuza kadar böyle gitmez. Her şey güzelleşmeye başlar. Çocuklara; arkadaşlığın, sevginin, bir amaç uğruna emek vermenin, ve farklı olmanın kötü bir şey olmadığının, tam tersine farklılıkların insanı zenginleştirdiğinin, tüm bunların önemi anlatılmaktadır. Çocuklarınızla, öğrencilerinizle beraber okuyabileceğiniz, onların da yazar olmaya yönelik yeteneklerinin farkına varmasına yardımcı olabileceğiniz yararlı bir kitap. "Hayat çok güzeldi, rüzgârı yüzünde hissetmek çok güzeldi. Ve Bob Dylan'ın da dediği gibi, belki de, cevap rüzgârda gizliydi!" (sayfa59) Yaprak hanım bir keresinde derste, her kitabın bir yolculuk olduğunu ve her yolculuğun insanı değiştirdiğini söylemişti. (sayfa93) İyi okumalar.

Okulun En Tuhaf KızıZeynep Alpaslan · Paraşüt Kitap · 09 okunma

·

20 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Abdulkadir ERTAKUŞ