Gönderi

"Görünüşe göre sonu gelmez bir biçimde bir Sovyet başarısını diğeri izledi. Stalin, 1949 yılında sersemletici bir hızla atom bombasını elde etti. Sonra Hruşov, Sputnik’i ve uzaydaki ilk insanı ile büyük bir zafer kazandı ve roketleri ile dünyayı ürküttü. Brejniev, Üçüncü Dünya’ya istediği gibi müdahele etti, kıtaları denizaltılarıyla kuşattı ve sonunda Birleşik Devletler ile nükleer eşitliği sağladı. Rusya, bir süper güç olarak, dünyayı iki ayağının arasına aldı." "Ve 1968 yılından sonra, Batı’nın Vietnam felaketi, Watergate Skandalı, iki petrol şoku ve Şah’ın İran’ın yıkılışı türünden darbelerle sersemlediği bir zamanda ‘güçler dengesi’, Sovyetler’in pek sevdikleri bir söyleyişle, kesinlikle, ‘sosyalizm lehine’ değişiyordu." "Herhangi bir mutlak gösterge açısından Sovyet sistemi başarısız değildi: Halkının bir başkaldırısı yoktu, ekonomisi, sınırlı da olsa yeterli ölçüde ürün sağlıyordu. Eşitsizlik ve suç düzeyi, gelişmiş kapitalist ülkelerdekinden daha düşüktü."
Sayfa 138 - Mızrak Yayınları
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.