✍️ LEŞ GİBİ KOKAN BİR FEYZA ALTUN VAKASI
Türkiye'de toplumun ezici çoğunluğu birbirinin değerlerine saygılı. Farklı görüşlere sahip insanlar, birbirlerini sevmeseler de incitici sözler etmekten imtina ediyorlar. Ülkemizin mayası ve kültürü bu.
Toplumsal yaşamın en temel gereği olan saygıyı hiçe sayan küfürbazlar ise azınlıktalar. Genelde,
> psikolojik sorunları olan,
> ideolojik olarak beyni yıkanmış veya
> eğitimsiz
kimseler arasından çıkıyor ve toplum tarafından kınanıyorlar. Küfürbaz Feyza vakasını önemli kılan da işte tam olarak bu.
Birincisi Feyza, geniş bir kesimin "kanaat önderi" sayıp sözüne kulak verdiği birisi. Bugüne dek sayısız okula davet edilmiş, öğrencilere konferanslar vermiş. Orada "s.kerim-sokarım" dedi mi bilmiyorum ama hep ayakta alkışlanmış. Şimdi bu insanların durup bir kez daha düşünmeleri lazım, "çocuklarımıza kimi örnek gösteriyoruz" diye.
İkincisi, bugün Feyza'nın sarf ettiği çirkin sözleri görmezden gelip güya "laiklik" adına ona sahip çıkan bir güruh da var. Oysa laiklik küfür özgürlüğü değil. Yok şayet konu Atatürk ise Atatürk'ün "küfürbazlık" diye bir ilkesi de yok.
Üçüncüsü, küfürbaz Feyza, hukuk fakültesi mezunu, baroya kayıtlı bir avukat. Sıradan bir meczup veya kafası güzel bir ayyaş değil. Parası var, toplumsal itibarı var, markası var, havası var... Var oğlu var... Ama terbiyesi yok? Olsun ne gam, belli ki yeşerdiği bostanda buna ihtiyaç da yok.....
Küfür, kimden gelirse gelsin ve nesnesi ne olursa olsun insan onurunu hedef alan aşağılık bir hareket. Böylesi rezillikleri savunmanın, işkenceyi, tecavüzü savunmaktan farkı yok.
Bugün küfürbaz Feyza'yı savunmaya kalkan insanlar, şunu unutmamalılar: Herhangi bir insana bu kadar kolay küfür eden biri yarın sizin de değerlerinize saldırır. İşine gelmeyince "sokayım Atatürk'e", "s.keyim laikliği" der, siz de incidiğinizle, kazık yediğinizle kalırsınız.
Savunduğunuz değerlerin böylesi çıkarcı terbiyesizler tarafından istismar edilmesine izin vermeyin.
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.