Hayatın tek doğrusu yoktu. Hayatın birkaç ya da birçok doğrusu da yoktu. Hayatın sayısız doğrusu, sayısız yanlışı vardı . Her hayat tekti, benzersizdi.
Duygulanmamla mest olacağım. Baharın pırıl pırıl körpe yapraklarını, mavi göğü severim ben, anlıyor musun? Akıl mantık işi değil bu, içinle, karnınla seviyorsun; ilk gençliğinin gücünü seviyorsun...
Sana bir itirafta bulunmak zorundayım, diye başladı İvan. Ben insanın yakınlarını sevmesinin nasıl mümkün olduğunu oldum olası anlayamadım. Bence, özellikle yakınlar sevilmez de uzaklarımız sevilir.