Gönderi

80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
"Kıymetli Şeylerin Tanzimi"yle edebi aleme girdiğinden beri sonraki hamlesi merak edilen yazarlardan biri oldu Sezen Ünlüönen. Kısaca "İmtiyaz" uzunca "İmtiyaz, Yahut Cici Kızlara Bir Roman", çoğu yazarı dertlendiren bir kısmını da "one hit wonder" seviyesinde bırakan 'ikinci kitap' sancısına 'bence' iyi bir örnekti. Biraz da şovdu. Gördüğünü, bildiğini sermişti ortalığa. Bana çoktu lakin olmuştu. Sezen Ünlüönen ikinci kitabını yazmış, bir eşikten daha atlamıştı. Gelelim üçüncüye... Kalın kitap severim. Kalın kitap sevdiğim gibi adı bitmek bilmeyen kitapları da severim. İsmi uzun, cismi enlemesine kısa "Cennetteki İlk Günüm Bir Tık Daha İyi Olabilirdi"nin haberini alınca yalan yok sevindim. Adı yetti. Çıkış tarihi (16 Şubat) için gün saymaya başladım. 16'sında soluğu D&R'da aldım. Bakırköy yerine Taksim'e gitsem, Mephisto derdime derman olacaktı. Elim boş (iki kitap aldım aslında) eve döndüm. Cumartesi bir bahane bulup düştüm Taksim yollarına ve kavuştum yeni Sezen Ünlüönen kitabına. Epey şenlikli başlayan kitap yerel seçimde aday çoğu politikacı gibi bol keseden atmıyor, vadettiklerini satır satır yerine getiriyor. İlk yarıda goller peş peşe geliyor, ikinci yarı (kitapta böylesi bir paylaştırma yok, sayfa olarak 40 sonrası diyelim) gol pozisyonu var ancak skor değişmiyor. İlk yarıda atılan gollerle kitap bitiyor. Sonda okuyucuya maçı (kitaptan alınan keyif olsun bu da) kazandırabilecek bir penaltı söz konusu. İçimdeki kaleci penaltıyı kurtardı. Kimileriniz için gole dönüşebilir. Okuyun, kendiniz karar verin
Cennetteki İlk Günüm Bir Tık Daha İyi Olabilirdi
Cennetteki İlk Günüm Bir Tık Daha İyi OlabilirdiSezen Ünlüönen · İletişim Yayınları · 202459 okunma
·
252 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.