Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1926 yılının Şubat'ında 72 kişilik aile tek sıra halinde, at sırtında Van'dan yola çıkarıldığında Vanlı Cemal Taylan'ın anlatımına göre kafilenin uzunluğu 1 kilometreyi buluyordu. Kafilenin en önünde Van Müftüsü Şeyh Masum Efendi ve Bediüzzaman Mela Said-i Kürdi gidiyordu. Kafilede ayrıca eski Hamidiye Alayları Kuzey Saha Komutanı Haydaranı Kör Hüseyin Paşa ve bütün çocukları, Hoytili Musa Bey, Şeyh Fehim Arvasi, Brûki aşiretinin önde gelenlerinden Kinyas Kartal da bulunmaktaydı. Askerler eşliğinde, at sırtında ve yaya yola çıkarılan bu kafilenin tek 'suç'u Şeyh Sait İsyanı'na destek vermemektir. Sürgüne gönderilen bu kafileden hiç kimse, bir yıl önce gerçekleşen Şeyh Sait İsyanı'na destek vermemiş, hepsi tarafsız kalmayı yeğlemişti. Kemalist rejim de onları sürgün ile ödüllendiriyordu. Horasan yakınlarında Şeyh Masum Efendi'nin bilekleri kelepçelerden dolayı morarır. Kelepçenin gevşetilmesini isteyen Şeyh Masum Efendi'ye bir jandarma tekme atar. Çamura bulanan Şeyh Masum Efendi'nin yüzünü az sonra mola verdikleri bir çeşme başında Bediüz-zaman Mela Said-i Kürdi yıkar. Hasankale'de (Pasinler) kendisine sunulan bir kase yoğurdu niçin yemediğini yıllar sonra açıklayacaktır Said-i Kürdi: "72 aile aç iken ben bu yoğurdu yiyemezdim." Bütün bunların tanığı, Kör Hüseyin Paşa'nın Konya-Akşehir'e sürgün edilen ve bir daha Kürdistan'a dönemeyen Haydar Bey'dir. "Babana söyle bize yapılan muamelenin sevabını istemesin!" Bediüzzaman Mela Said-i Kürdi, Van'ın Erek Dağı'ndaki medresede ders verirken bir gün Kör Hüseyin Paşa çıkagelir. Kürdistan diken üzerindedir. Şeyh Sait isyanı nedeniyle Kemalist rejim şehirleri yakıp yıkmakta, katliam üstüne katliam yapmaktadır. Kendisi ayrıca "Azadi" (Cemiyeta Azadiya Kurdistan) örgütünün Patnos sorumlusudur. Kryama kand ması için kendisine çağrıda bulunulmuştur. Şimdi Bediüz zaman Mela Said-i Kürdi'den icazet alması gerekiyordur. Be diüzzaman Mela Said-i Kürdi ise üç defa "Paşa kan dökme diye telkinde bulunur. Paşa buna karşılık; "Ama aşiretim 'Paşa korktu diyecek". der. Bediüzzaman Mela Said-i Kürdi de; "Olsun, desinler. "Kan döktü' demesinler" diye cevap ve rir. Bu diyalogların tanığı ise, o zaman Said-i Nursi'nin ög rencisi olan Mela Hamittir." Neticede Bediüzzaman Mela Said-i Kürdi'den isyan iznini alamayan Kör Hüseyin Paşa, isyan süresince tarafsız kalmayı yegler. Yine de sürülmekten kurtulamaz. Bu günkü Erzurum'un Horasan ilçesi yakınla rında Bediüzzaman Mela Said-i Kürdı, Kör Hüseyin Paşa'nın oğlu Haydar Süphandağ'ı yanına çağırır ve şöyle der: "Babana söyle bize yapılan muamelenin sevabını istemesin. İnşallah Sahabe-i Kiram'ın emrini alır. Ben bey idim, ağa idim demesin. Çalışsın, irgatlık etsin, amelelik etsin. Ekmeğini çıkarsın. Kimseye muhtaç olmasın." Bediüzzaman Mela Said-i Kürdi, bilindiği üzere Isparta'ya, Kör Hüseyin Paşa Antalya'ya sürü lür. Paşa'nın akrabaları, yani Haydaranlı 80 kişilik bir grup yoluna devam eder.
Sayfa 59 - DaraKitabı okudu
··
1 artı 1'leme
·
183 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.