Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

"Söylediğine göre, çok sevdiği kadın ona ihanet etmişti. Bana, kadınlar konusunda çok dikkatli olmamı söylerdi. Gülüşlerine asla kanma, derdi. Seni bir gülüş tav edebilir, uğruna her şeyi yok edebilirsin." Bronz birinin gülüşüne kanacak biri değildi. "Dedeni dinliyor olmalısın," dedim tabloya bakmaya devam ederken. Dedesinin bahsettiği her şeyin yalandan ibaret olduğunu bilse, neler olurdu kim bilir... "Dedemin senin gülüşünden haberi yok," dedi kalbimi kesen bir keskinlikle. "Haberi olsaydı, seni söylediklerinin dışında tutmak zorunda kalırdı." Kaşlarım duyduklarımın etkisiyle havalandı. “Gülüşüm uğruna her şeyi yok edersin yani?" "Dedem yaşasaydı seni onunla tanıştırmak isterdim." Bakışlarını tabloya çevirdi ve sakince konuşmaya devam etti. "Bir gülüş uğruna her şeyi değil, kendini bile yok edeceğini göstermek için..." İşte bu büyük bir laftı. Yüzümde oluşan ifadeyi görmediği için rahattım fakat bedenimin kasılmasına engel olamamıştım. Gülüşüm uğruna her şeyi değil, kendini bile yok edebilecek bir adamla karşı karşıyaydım. "Gülüşüm için kendini bile yok edebileceğini söylüyorsun ama gülüşü için kendini yok edeceğin kadına bir kere bile gülmüyorsun." Sesim kırgın çıktı. "Deden de senin gibi kimseye gülmez miydi?" Sorum karşısında bana bakmaya başladı. "Küçükken beni ona çok benzetirlerdi. Gülüşüm de dahil." "Küçükken gülüyordun demek ki..." "Gülmek için bir neden gerekir," dedi. "Benim uzun zamandır bir nedenim yok." Hangi 𝑛𝑒𝑑𝑒𝑛 seni güldürürdü Bronz? Gülüşüne bir 𝑛𝑒𝑑𝑒𝑛 olmak vardı.
Sayfa 300
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.