Gönderi
Kayıp Sırlar Muhafızı İncelemem
Selam herkese Ben bu harika kitabı sabah bitirdim, şimdi burada sizinle kitap hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak istedim. Harika bir kitaptı öncelikle, sürükleyici, heyecan, gizem, polisiye gibi gibi bir sürü kavramın bir arada toplanılmasıyla oluşturulmuş bir kurgunun çok güzel bir üslupla anlatımı var bu kitapta. Benim iki puan kırmamın sebebine gelecek olursak eğer, yazarın Milas Ulukan serisine göre bu kitap bir tık altta kalkmış o yüzden iki puan kırdım. Kitabın kendi içeriğindende biraz bahsedeyim hemen Kitap 1895 veya 1896 yılında geçiyor. Bunu kitapta belirtmiyor fakat kitapta söylenilen bazı bilgilerden bu tanıya vardım. Kitabı baş karakterimiz olan ve ketumluğuyla tanınan zabit (subay) Demirbey’in dilinden okuyoruz. Büyükada’da bir saat dükkânında yaşanan patlamayla başlıyor olaylar. Bu olayın başına karakterimiz Demirbey görevlendirilmiş. Büyükada sahilinde patlama için incelemelerde bulunurken Mizzi Markiz adlı adamın köşkünden garip sesler duyarlar. Köşkün sahibi bir sandalyeye bağlanmıştır ve kendisine bunu yapan kişinin patlamayı yapan suikastçı ile aynı kişi olduğunu söyler. Söylediklerine göre şüpheli kişi İstanbul’un muhafızlarının peşindedir. Bu muhafızlardan her birinde Fatih Sultan Mehmet’in hazinesinin yerini gösteren haritanın bir parçası mevcuttur. Özellikle polisiye ve gerilim sevenlere, ayrıca Agatha Christie ve onun gibi yazarların hayranı olanlara öneriyorum bu kitabı
·
64 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.