Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

56 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitapla ilgili incelemeye başlamadan önce şunu söylemek isterim. Eğer bu kitaba dair bir kişisel gelişim kitabı veya mutluluğun net tarifini veren bir kitap beklentiniz var ise elinizde ki kitabı sakince bırakabilirsiniz. :) Schopenhauer karamsar bir yazar. Ve belki de bu yüzden bir çok okur tarafından bu kitap polyannacılık ile itham edilmiş durumda. Fakat kitaba ön bir bilgi birikimi ile okursanız çok farklı ve güzel çıkarımlarda bulabileceğinizi düşünüyorum. Basit anlatımlar derin anlamlar içeriyor. Biraz farklı bir bakış açısı olabilir ama ben bu kitapta anlatılan mutluluk tanımını rıza makamı ile çok bağdaştırdım. Schopenhauer bize mutluluğu hangi başlıklar altında anlatmış diye düşünecek olursak mutluluğun içsel bir süreç olduğu, seçimlerimiz ile alakalı olduğu, ölçüsüz bir şekilde istenen sevincin bir kuruntu olduğu, yetenek-düşünüş tarzı ve sınırlarını bilme yoluyla kendi memnuniyet haline ulaşabileceği, (bana göre en önemlisi de) değiştiremeyeceğimiz şeyler için zaman harcamanın bizi gerçekleşen şeylerden daha fazla üzeceği şeklinde özetleyebiliriz. Ve yazar bunun çok yüksek perdelerde olmaması gerektiğini vurguluyor. Yani aslında gelip geçici bir duygu yoğunluğu yerine iyi olma halini seçmemiz gerektiğinden bahsediyor. Tam olarak rıza makamı kavramı ile de bağdaştırdığım nokta bu diyebiliriz. Biz başımıza gelen şeyleri kabul edip, duygularımızı ölçülü bir şekilde yaşayıp, devam edebilmek için neye ihtiyacımız olduğuna odaklanırsak aslında yaşadığımız olaylarda/ durumlarda daha iyi mücadele edebiliyoruz. Ki bu da bize iyi olma halini vermiş oluyor. Kitabın 18. sayfasında geçen “Başımıza gelen hiçbir kötülük, bizi bunun önlenebileceği koşulları düşünmekten daha fazla üzmez.” alıntısı ile de kısa ve öz bir şekilde ifade edilişini görebiliyoruz. Dolayısıyla ne oluyor, anı kaçırmakla kalmıyoruz irademiz dışındaki şeylerle düşünsel vakit kaybediyoruz. Aslında sürekli bir motto olarak kullanılan ‘carpe diem’ ‘anı yakala’ terimlerini tam anlamı ile kullanabilsek bu düşünsel vakit kaybı ve beraberinde gelen depresif ruh halinden çıkma olasılığımız daha yüksek olacaktır. Çünkü bu kavram günümüzde maalesef anı umarsızca yaşamak gibi bir anlamda değerlendiriliyor. Aslında olması gereken anı tüm varoluşuyla fark etmek ve doğru değerlendirmek. Fakat biz ne geçmişten kopuyoruz ne gelecekten sıyrılabiliyoruz. Dolayısıyla iyi olma halinde uzaklaşıyoruz. Kitabın 37. sayfasında da yer verildiği gibi “Gelecek için yaptığımız planlar ve duyduğumuz endişeler ya da geçmişe özlem bizi durmaksızın öyle meşgul eder ki mevcut an neredeyse hiçbir zaman hiçbir şeyiyle dikkat çekmez ve ihmal edilir.” Anı kaçırmamak ve doğru değerlendirmek çok önemli. Kitapta beğendiğim her pasaja yazacak bir paragraf bulabilirim ama genel hatalarıyla toparlayacak olursam bu kitap biraz aynaya bakmayı öğütlüyor bize. Ve iyi olma hali için büyük bir kabul kümesinden bahsediyor; kendini kabul, seçimlerini kabul, geçmişi kabul, geleceği kabul… Belki bu çerçeveden okursak kitapta sürekli farklı şekillerde yinelenen cümlelerin neden ısrarlar üzerinde durulduğunu daha net anlayabiliriz. Doğru bir bakış açısı ile herkesin okumasını tavsiye ederim. Diğer türlü zihninizde size sürekli mutluluk şudur budur diyen basit cümleler içeren bir kitap olarak kalır. :) iyi okumalar…
Mutlu Olma Sanatı
Mutlu Olma SanatıArthur Schopenhauer · Can Yayınları · 202013,1bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
316 görüntüleme
Arap Ataş okurunun profil resmi
İnceleme çok güzel emeğinize sağlık 🤲🏻 bende okumaya başlayıp birakanlardanım🤭
Mûtenâ okurunun profil resmi
Tekrar denemenizi tavsiye ederim 🙏 :)
1 sonraki yanıtı göster
Süeda okurunun profil resmi
Yorumlamanız muazzam🌸
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.