“Ey üstadım Marifet nedir?” diye sorduğumda bana gülümseyerek;
“Ey ham Rumi, sen ki daha marifeti bilmezken sırların sırrına talip olansın ben sana ne diyeyim,” dedikten sonra yine dayanamamış;
“Kulağını değil, yüreğini iyi aç ve beni dinle,” dedikten sonra sözlerine;
“Marifet gönlün Hakk ile diriliğidir. Diri olanı öldür. Bu diri senin vücudundur. Ölü olanı dirilt, bu da senin kalbindir… Var olanı yok et; o da arzudur. Yok olanı var et; bu da senin niyetindir. Marifet kalpte, şehadet dildedir. Cehennemden kurtulmak istersen, hizmet et. Cennet istersen niyet et. Eğer Hakk’ı istersen yüzünü ona çevir ki o anda onu bulasın. O beni tanıyan bana yönelir, beni isteyen beni arar, beni arayan beni bulur ve benden başkasının yüzüne bakmaz diye buyurmuştu.” şeklinde devam etti.