Ceviz ağaçları.
Uzun bıyıklı adamlar
Toz içinde kadınlar.
Cızırtılı bir radyo
Yalnızlığı çalıyor.
Pencerelere kadar kar
Köpekler olmasa herkes ölü.
Puhu kuşları bile.
Sonra sinema ve
ekmek fırınından yapılmış bir şehir.
Büyümeye geldin.
Bütün kızlar güzel.
Bütün şarkılar onları söylüyor.
Parmağını tuza batıra batıra şarap içiyorsun.
Bütün sokaklar yoksul.
Bütün kitaplar onları yazıyor
Sonra büyük rüya başliyor.
Daha büyük şehirlerde daha
büyük acılar var diyor bütün sinemalar.
Işıklar, caddeler, kalabalıklar... senin olmayan bir kekre sevinç.
Korku ve öfke
birbirini seviyor içinde.
Bir kadın,
çocuklarının parmaklarıyla saçlarını tariyor.
Ev soğuk. Gece.
Sessizliğin büyülü örtüsü
Yazıyorsun.
Acı, bütün arzuları kaplıyor.
Umut boğucu.
Adam bir soruyla çırpınıyor ortalarda:
Dünya hâlâ nasıl güzel tanrım?