Gönderi

“bir keresinde taşın üzerine oturunca kertenkelenin birini ürküttüm; sanırım ayaklarımın arasında haşır huşur çimenlere daldı ve kayboldu. belki de yılandı, emin değilim. ama taşın altına girip kayboluveren bir kertenkele ya da küçük bir yılan olmayı nasıl isterdim: şu uzun boyum, bütün beden ölçülerim, ellerim, hepsi Beni rahatsız etmeye başlıyor; ölçülerim görünmez olmayı müthiş zorlaştırıyor. bazen bir köşeye çekilip yüzüme bakıyorum: herkesin görebildiği bir yüzüm olduğunu düşünmek nasıl da acı verici. acaba önceleri karanlıktan neden o kadar korkmuşum? oysa ne kadar güzel saklıyor, bütün gereksiz şeyler karanlığın içinde yok olup gidebiliyor. deri değiştiren bütün hayvanlar da içten içe benzer bir utanç, korku ve huzursuzluk duydukları için tek başlarına kalabilecek bir yer arıyor olmalı…”
Sayfa 105Kitabı okudu
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.