Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
PİRAYE’DE NAZIM OLMAK Nazan ARISOY’UN PİRAYE’DE NAZIM OLMAK eseriyle bugün sizleri tanıştıracağım.Nâzım Hikmet ile Piraye’nin aşkını bilmeyenler yoktur. Nâzım Hikmet’ın kelimelerinde saklanan Piraye’yi buluruz. Toplumcu, memleketçi Nazım’ Hikmet’in ardında beslendiği bir aşk hatta aşklar vardır. Kitap içinde Piraye’nin şu sözleri, “Paylaşılmayı isteyen arsız yüreğine yenilmeyeceğim. Gözlerinin değdiği kim varsa orada kal. Sana kanlı canlı bir daha gözlerimi vermeyeceğim. ”demesiyle Nâzım Hikmet’in birden fazla kadına kalbini açtığını anlıyoruz. Vera, Suat, Lena, Semiha Berksoy bunlardan birkaçı olsa da Nâzım Hikmet aklımıza Piraye ve oğlu Mehmet ile gelir. Kitabın ilk basımı 2017 yılında Ankara’da yapılmıştır. Nazan Arısoy, Piraye ve Nâzım Hikmet’in fotoğrafıyla kitaba başlamıştır. Kitabın önsözünde “Her gün 21.00-22.00 arası Piraye saatlerinde kaleme aldığım kitabımın özellikle bu saat aralığında yazılma nedeni, büyük üstad Nâzım Hikmet Ran’ın belirttiğim saatleri Piraye için yazdığı şiirlere mektuplara adamasıydı.” demesiyle esere karşı daha bir saygı duyuyor heyecanımın iki kat arttığını hissedebiliyorum. Kitap ilerleyen sayfalarında Piraye ve Nâzım Hikmet hakkında bilgi veriyor Piraye ağzından Nâzım Hikmet’i okuyucuya sunuyor. Nazım’ Hikmet in Piraye’yi özel tutmasının sebebinin gururlu oluşuna zarif oluşuna ağzından kelimelerin şiir gibi çıkmasına bağlıyorum. Nâzım Hikmet’in şiirlerine Piraye bu kitapta karşılık verdiğini görünce şiirler daha da değer kazanıyor. Nâzım Hikmet’in : “Sen esirliğim ve hürriyetimsin, Çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin, Sen memleketimsin. Sen ela gözlerinde yeşil hareler, Sen büyük, güzel ve muzaffer ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin...” Dediği şiirde Piraye şu şekilde karşılık veriyor: “‘Memleketimsin ‘demişsin ya, bir tek bunu üzerime alındım biliyor musun? Sebebi bilinmez mamafih sen benim Cumhuriyetimken sanırım ben de senin memleketinmiş gibi gördüm kendimi” Nazan Arısoy Piraye’yi “ Piraye, içindeki hisleri, hayallerini, heyecanlarını, ulu orta rahatça yansıtabilecek yüreklilikte bir kadın değildi. Mesafeliydi. Ölçülüydü daima. Hatta etrafındaki insanların dost meclislerinde donuk duruşlu olarak bahsinin geçtiği bir kadındı. Vıcık vıcık ilişkileri, olur olmaz içi boş kadın muhabbetlerini pek sevmezdi.” şeklinde anlatmasıyla asil, dolu, seçici bir kadın olduğu fikrine kapılıp saygımın artmasını sağlıyordu. Nazan, Piraye’yi o kadar güzel anlatmış ki her sayfada Piraye’nin gururlu çığlıklarına, nasıl acı çektiğine şahit oluruz. Her insanın bir yerlerde kendini bulduğu bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bu düşüncelerim benim aşk konusunda beslenmemi sağlıyor. Bir yandan Piraye’nin üslubuna özeniyor bir yandan bu kirletilmemiş aşk karşısında saygıyla eğiliyor bir yandan da o an başka 3 evrene geçiyorum. Kitap, Piraye’nin” Dilediğine gitsin aşk. Bana yakışmadı. Emanet gibi duruyor artık üzerimde. Kah büyük geliyor kah daraltıyor beni. Kalıbına uyacak iki bedeni arasın bulsun. Ben miyadımı doldurdum. Aşka esaret son bulsun. Adı aşk olanı azad ediyorum. Elveda aşk. Elveda Nazım...” demesiyle son buluyor. Sevgili küçük aslanlarım, bu kitabı okuduğunuzda benim gibi ağlar mısınız bilmiyorum. Size kakaolu süt, bir adet mendil, Gökhan Türkmen’in “Mahşer” şarkısını armağan ediyorum. İyi okumalar.
Piraye'de Nazım Olmak
Piraye'de Nazım OlmakNazan Arısoy · Gece Kitaplığı Yayınları · 20184,038 okunma
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.