Bu yıl okuduklarım arasında rahat favorim diyebileceğim bir TJR romanıydı. Sıkılmadan, heyecanla okudum!
Carrie Soto bir dünya şampiyonu. Dizindeki sakatlıktan sonra otuzlu yaşlarında emekli oluyor. Yıllar sonra dünya rekorunu kıran yeni bir sporcu; Nicki Chan onun bu ünvanını tehdit ediyor ve rekorunu elinden alıyor.
Carrie kendini yaptığı sporla bağdaştırmış, aksini bilmeyen bir karakterdi. Rekorunu geri alabilmek için tenise geri dönüyor. İnsanlar yaşından dolayı onu küçümsüyor ve başarısız olacağından emin bir şekilde arkasından atıp tutuyorlar.
Ama Carrie Soto hepsine orta parmak gösterir gibi şahane bir performans gösteriyor. Kitapta Carrie'nin geliştiği beş sezon görüyoruz. Her birinde Carrie'nin karakterinin girdiği değişimi okumak inanılmazdı.
Taylor Jenkins Reid'in kitaplarının beni çekmeyeceğini düşünüyor ama sonra yazımdan mıdır ne hikmetse bir şekilde içine düşüyorum. Bu kitabı okurken sanki gerçekten heyecanlı bir tenis maçı izliyor gibiydim.
Sporcuların kendi içlerinde yaşadıkları çekincemeleri gördükçe gerildim ve üzüldüm. Duygu aktarımı üst düzeyde!
Kitapta Rudyard Kipling'in "IF-" şiirinden bahsediliyor. Bence tüm kitap bu şiir temellendirilerek oluşturulmuş. Gidip şiiri okursanız daha da zevk alarak kitabı değerlendirebilirsiniz.
Carrie kesinlikle pislik bir kadın. Ama hırslı ve çalışkan. Hakkını vermek lazım. Onu hem sevdim hem de ondan nefret ettim.
Herkese tavsiyemdir. Tenisi bol, heyecanlı ve akıcı bir romandı!