(sanırım bu kıssada fabrika sahibi=tanrı, alt sınıf işçisi=tanrının yarattığı insan.)
bir fabrikamın olduğunu düşündüm, devamında tüm kuralları koyduğumu da düşündüm.
alt sınıftan(?) bir işçi çıktı ve bana dedi ki; ''biz yedide değil, onda geleceğiz; biz ne dersek o olacak. fabrikada bizim kurallarımız geçecek.''
bu durum benim tüm sistemime çomak sokacağı için -kuralımı bozmazsam, ki bozmamam gerekir ben kusursuz bir tanrıyım- alt sınıftan işçimi işten -dinden- atarım, fabrikadan uzaklaştırırım.
-muhtemelen- devamında işten attığım alt sınıftan işçi kendisine daha iyi şartlar sunan bir fabrika sahibinin -tanrının- işine -dinine- girer. (dinler nasıl, neden artıyor? hangi din en mükemmel? soruları loading..)
şimdi fabrika sahibinin tüm alt sınıflardaki işçilere hakim olduğu bir sanayi sitesinde fabrika sahibinin koyduğu eşitlikçi ve adalet yanlısı olmayan kurallar sanayi sitesini, orada bulunan alt sınıflardaki işçileri kaosa sürüklemez mi?
bu sefer ne olur? işten çıkarılanlar fabrika sahibine mağdur oldukları için itiraz etmezler mi? işsiz kaldıkları için haklı olarak fabrika sahibini kötülemezler mi?
devamında ateş ise düştüğü yeri yaktığı ile kalır. (fabrika sahibi işçilerini kendisine yaptığı isyana rağmen affeder/affetmeye yönelik söylemlerde bulunur.)
ister tarikat deyin ister cemaat deyin ister onu ister bunu deyin, devamında fabrika sahibi ile ortak noktayı bulma adı altında alt sınıftan işçiler ile fabrika sahibi arasında ortak noktayı bulmaya çalışanlar peydah olur.
fabrika sahibinin kurallarını yürütmesi için bu sayılanlar dışında hiçbir sistem alt sınıf işçilerine karşı uygulanamaz.
...
fazla uzatmak istemem bu faslı...
başkan (profilinde yazdığında gördüğümden hareketle) ilahiyat fakültesi okuyorsun/okumuşsun. bu konular özelinde yazacaksan inandığın dinin tanrısı ve inananları adına daha bir profesyonel, daha bir akılcı yazmanı isterim...
yanılmıyorsam mevlananın divanı kebirinde anlattığı şöyle bir kıssa var;
''müslim ve gayrimüslimlerin bir arada yaşadığı bir köy vardır. bu köyde gayrimüslimlerden hıristiyanları ve onların dini görevlerini yerine getiren/getirmelerine yardım eden bir papaz ve kızı da yaşamaktadır.
işte bu köyde bir süre sonra papazın kızının babasından habersiz günden güne artan bir kuvvetle müslümanlığa kanı kaynar. kızın papaz olan babası bunu kızının davranış ve konuşmalarından anlar, anlar ama buna ket vuramaz... bu böyle bir süre devam eder, papaz bu durumdan şikayetçidir. öyle ya bir papaz olarak inanç anlamında değil başkalarına kızına dahi sözünü dinletememektedir.. derken bir gün bir anda günden güne müslümanlığa meyleden papazın hıristiyan kızı bu düşüncesinden vazgeçer... bunu fark eden papaz o gün kızıyla konuşur. aynı papaz ertesi gün de köyün cami imamına elinde hediyelerle gider. durumu gören köyün imamı papaza; ''hayrola papaz efendi. bunun nedeni n'ola?'' deyince, papaz köyün cami imamına; ''sorma yahu, senden önce bu camide imamlık yapan güzel sesle ezan okurmuş, köyde inancının gereği inanç, kavim fark etmeksizin herkese iyi davranırmış. ben bunları bilmezdim, meğer ki bizim kız bu cami imamının yaptıklarından etkilenip müslümanlığa meyletmiş. ben onu bu düşüncesinden alıkoyamazken, onun etkilendiği cami imamı gitti, yerine sen geldin; bizim kız bakmış ki sen ne güzel ezan okursun ne de insanlara karşı davranışın iyidir... bunu gören bizim kızın müslümanlığa meyli kırıldı. benim yapamadığımı sen yaptın diye, hıristiyanlıktan müslümanlığa meyleden kızımı yine hıristiyanlığa yönelttin diye sana bu hediyeleri teşekkür etmek için getirdim.'' demiş.
yani? yani, insanları şeriate ısındırmak istiyorsan bunu hem daha güzel dile getir hem de bunu kendin yaşa. öyle ki sen istemesen dahi çevrendekiler seni görüp şeriate meyletsin...
yani, sevgili bizim yunusun da dediği gibi;
''ben ayımı yerde gördüm, ne isterim gökyüzünde,
benüm yüzüm yerde gerek, bana rahmet yerden yağar.''
bırak başkalarını önce kendine bak/alım..
saygılar.. iyi akşamlar..
Sairanedost
@Rmzi81
·20 Şubat 11:43
Bir fabrikanız olduğunu düşünün ve tüm kuralları koyuyorsunuz.
Alt sınıftan bir işçi çıktı dedi ki biz 7 de değil 10 da geleceğiz, biz ne dersek o olacak fabrika da bizim kurallarımız geçecek dedi.
Bu durum, Tüm sisteme bildiğiniz çomak sokarak tüm işleyişi bozar.
Şimdi Allahın yaratmış olduğu bir dünya da sizler kulların koymuş olduğu kuralları , yasaları koyarsanız.
Allah'ın koymuş olduğu düzeni kaosa sürüklersiniz.
Bu sefer ne olur tecavüz ederler içeri de yatmakla kalırlar.
Suçsuz yere adam öldürürler yine içeri de 10 15 yıl yatar çıkar.
Ateş ise düştüğü yeri yaktığı ile kalır.
İşte görüyorsunuz sistem yürümüyor ve yürümeyecekte .
İster laiklik deyin , ister demokrasi deyin ister onu deyin bunu deyin
Allah'ın kanunlarını uygulamadan hiçbir sistem yürümez. Göreceksiniz.
Şeriata çıkmış edepsizin birisi küfür ediyor.
Sen değil siz değil 7 sülaleniz de gelse İslamın koyduğu kurallar bu ülkede olacak.
Çünkü Allah'tan geldik Allah'a dönüyoruz.
Tüm denge ve sistem ona dönmek zorunda
Küfür edenler için de misal..
Rıza Tevfik Bölükbaşı aslında güzel söylüyor bunlar ve bunun gibilere
Sonra cinsi bozuk, ahlâkı fena,
Bir sürü türedi, girdi meydana.
Nerden çıktı bunca veled-i zinâ?
Yuh olsun bunların ham ervâhına!
·
1 artı 1'leme
·535 görüntüleme
ahlaksızım !! allahsızım !!! kitapsızım !! cehenneme birinci sıradan giriyorum !!! bununla da gurur duyuyorum !!
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.