Kar romanı, kış mevsimini yansıtan modern edebiyatımızın önemli metinlerinden biridir. Keza, romanı alıcı bir gözle okuduğumuzda, hem kış mevsimini, hem de kışın içinde yer alan sosyal-insanî hayatın izlerini yaşattığını görmekteyiz. Roman metninden bağımsız olarak, kişisel bir hatırayla yazıyı bitirmek istiyoruz. Kar romanının yayınlanışından iki yıl sonra, İngiltere’nin Reading kentine yolum düşmüştü. Bu kentteki önemli kitapçılardan birine girmiştim. Kitapçıda, daha girer girmez Kar romanının çevirisini (Snow) vitrinde görünce heyecanımı gizleyemedim. Çünkü kitabın Türkçe baskısından farklı olarak İngilizce baskısında Kars mimarisini yansıtan kısmen karla kaplı bir pencere fotoğrafına yer verilmişti. Bu karla kaplı pencere beni, çocukluğuma, Kars’a, karlı-kışlı günlerime götürmüştü.