449 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 11 days
·
42 views
Ah Helen, onu tanımadan karar verdin... 18 yaş, her şeyi halledebilirim, değiştirebilirim zannedilen, hayati kararların alınmasına hayatın zorladığı ama aslında en toy yaş... Kimse kimseyi değiştiremez. Olduğu gibi sevmediğimiz birini, bir hamur kalıbına dökerek şekillendiremeyiz. Ama birini gerçekten tanımak mümkün müdür?
Gam dolu, psikolojik şiddet ve hakaret dolu sayfalar romanın tümünü kapsarken, güneşli günler geldiğinde birkaç sayfa kafi görülmüş. Üstelik o günler çok daha önce ve daha mantıklı bir biçimde gelebilecekken, sakız gibi uzatılmış. Bir günün dahi çok önemli olduğu bir süreçte, aylar birbirini kovalıyor. Yıl geçiyor. Sonra yine aylar geçiyor. Idı vıdı saçmalık. Bazı replikler var ki... Kitaba 6 puan verdim, çünkü kurgusu bana göre gerçek olamayacak kadar saçma noktalar barındırıyordu. Daha evvel İklimler'de de söylemiştim. Serçelerden değil kartallardan hoşlanırım.
Karşınızda arsızca konuşan birine ısrarlı bir nezaket göstermek, kişinin asaletini ya da adaletini göstermez. Fırsat bulduğunuz ilk anda tokadı yapıştırın geçin, özellikle gücünüz yetecekse. Bileğinizin gücü yoksa dilinizi bir kırbaç gibi kullanın. Kocasının beş para etmez kişiliğini fark etmesine rağmen, onun bir hayvanın içgüdüleriyle hareket ettiğini herkesin bilmesine rağmen, onu yüceltmeye çalışmak, onun hatalarını görmezden gelmek, pişman olursa affedeceğini söylemek acizlik değil de nedir? Kendi kocasını aldatan aşüfte ve kocasının dostu olan o kadının, zafer edasıyla gülüşünü bir tokatla solduracak fırsatın varken içinde öfkeden bir yanardağ gibi yan ama hâlâ zarif kadını oyna. Kadının kocasından bu durumu gizle. Yazık değil mi o adamcağıza? Çıldıracağım ya. Zaten evliliğin başından beri adam diye soyadını aldığı kalas sabretmesi yeteri kadar zor biriydi, aldatıyor hâlâ miyav miyav konuşuyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.