Gönderi

Fenike rönesansı en büyük etkiyi belki de hukuk alanında bırakmıştı. Üçüncü yüzyılın başında -daha önce değindiğimiz gibi Fenike kökenli-İmparator Septimius Severus, Beyrut'ta dünyaca ünlenecek yepyeni bir kurumun temelini atmıştı. Bu bir Hukuk Okulu'ydu ve Roma dünyasında türünün ilk örneğiydi. Okul, Septimius'un halefleri tarafından da canı gönülden desteklenmişti. Beyrut Hukuk Okulu Roma uygarlığını güçlü bir şekilde etkileyecekti çünkü bu, ilk önemli eserini Jüstinyen'in [I. Iustinianos] Digesta adlı muazzam derlemesiyle veren, Roma -dolayısıyla Avrupa- hukuk içtihadının doğuşunu temsil etmekteydi. Okul pek çok saygın hukuk erbabını kendine çekmişti ve bunlar çoğunlukla Levant'ın (artık o dönemde Romalılar tarafından gitgide "Arap" diye adlandırılan) Fenikeli nüfusu arasından çıkmıştı. En ünlüleri Emesa'nın (bugün Humus, Suriye) yerlisi Papinianus ve çağdaşı Tyrus'un [Sur] yerlisi Ulpianus'tu. İkisi de Severus hanedanı tarafından himaye edilmiş (gerçi Caracalla Papinianus'u öldürtmüştü) ve Jüstinyen'in Digesta'sında Roma Hukuku'nun kaynakları arasında sayılmışlardı. Bu sonradan Avrupa'nın her tarafındaki hukuk sistemlerinin mesnedini meydana getirdi. Roma Hukuku bir "Avrupa" ihracatı olarak Kuzey ve Güney Amerika'da da kök saldı ve nihayetinde Avrupa'nın kolonileştirmediği ülkeleri bile etkiledi. Osmanlı İmparatorluğu da büyük ölçüde Jüstinyen kanunnamesini benimsedi, böylece sürekliliği Yakındoğu'da da sağlama alındı. Fenikelilerden kalan, bu sayede dünya çapında bir miras haline geldi.
Sayfa 61 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.