Hızlıca okunan rüzgâr gibi geçip gider mi? Bu soruya tecrübeme dayanarak; Evet gider , diyorum. Amma giderken rüzgârın ağaçlardaki yaprakları etrafa saçtığı gibi ruha da saçar duygu, düşünce, hayal, umut tohumlarını. İşte kitap bitince hemen topladım savrulan kelimeleri ruhumdaki, beynimdeki: Aşk, hırs, İnsan-lık,kimlik, kişilik, İlim-hayal, Bilim, inanç, ümit… Bir psikiyatr gerçekten anlar mı hastalarını, onların kılığına bürünse ya da az biraz delirse… Rüyalara hakim olabilir miyiz onları yönlendirebilir miyiz ? Geçmişe yolculuk, tevafuk diye bir şey var mı hayatta. Olursa da nasıl hissedersiniz? Aşkınıza ulaşmak için nelerden vazgeçersiniz ? Aşk, ulaşılamaz olunca mı daha cazip? Sevdiğinle yan yana yürüyünce dertler biter mi? Dertleri bitirmek için tek başına mücadele etmek şart mı? Hikaye hikaye içinde, sürükleyici bir eserini okudum Kaan Murat Yanık ‘ın. Psikiyatristin kendi hayatını sorgulaması üzerine tevafuken mi kaderin yazgısı olarak mı bilinmez, peşine düştüğü Butimar’ın gerçek hikayesini Yusuf’un aşkı üzerinden okumaya çalışıyoruz. Genç Yusuf’un rüyasında gördüğü ve aşık olduğu kızı arama macerası onu başka bir âleme sürüklerken çevresindekilerin yaşadıkları ve onun etrafındakilere yaşattıkları….

ButimarKaan Murat Yanık · Ketebe Yayınları · 20224,048 okunma

·

25 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zehra çelebi