Her şeyin bir zamanı olduğu gibi, her kitabın da okunmak için özel bir zamanı olduğunu düşünüyorum. Doğru zamanda bulduğumuzda, kendimizi büyülü bir serüvenin içinde bulur ve ruhumuzu besleriz. Suskunlar kitabını okumak için doğru zamanı seçtiğimi hissediyorum. İçeriğinin hayatımın şu anki dönemine ait deneyimlerimle tam olarak örtüşmesi, benim için gerçek bir kaderin işareti gibiydi.Müziğin,musikinin ruhun gıdası olduğunu anlamam bir enstrüman çalmaya çalışmam. Kitapla olan bağımı sağlamlaştırdı. Aynı zamanda Osmanlının tahminen lale döneminden Konstantin'e yolculuğa çıkmış gibi hissetmek, tarih kokan bir maceranın eşiğinde olduğunuzu düşündürüyor. Masalın içinde gerçeği yaşamak, hayal ile hakikati buluşturan bir deneyimdi; bir rüyadan uyanıp gerçek dünyada yol almak gibiydi. Ayrıca kitap, ince işçilikle kurgulanmıştı ki her detay, yolculuğun sonunda ustalıkla yerine oturdu. İhsan Oktay ANAR’ın kaleminde kaybolduğum ikinci eseriydi, ah Macera büyük bir nimet. Suskunlar’ı daha başarılı buldum.