Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Dönüşüm
En sonunda kendimi seçmem gerektiğini öğrendim. Uzüldüğümde, kırıldığımda, öfkelendiğimde ve canım yandığında bunu geç olmadan fark etmeyi öğrendim. Ağlayan birisine sarılmak ister gibi kendime sarılmak istemeyi, sefkat göstermeyi öğrendim. Kendimi seçmek etrafıma duvarlar örmek demek değil. Kendimi seçmek bir başkası için çabalamamak demek değil. Kendimi seçmek diğerlerini umursamamak demek değil. Uzun bir süre öyle zannettim. Bu yüzden dönüştü güm kişiye alışamadım bir süre. Durmadan yanlış yapıyormuşum gibi hissediyordum. Her sabah başka bir bedenin içinde uyanıyormuşum gibi geliyordu: Saçlarımdan, kirpiklerimden, gözlerimden ve ellerimden yüreğime dek. Yabancıydı. Her seyiyle İlkbaharı, yazı ve kışı o yabancıyla geçirdim. Onu izliyordum. Birisiyle tanışırken, konuşurken, yalnız başınayken, severken, yemek yerken ve uyurken. Hiçbir zaman alışamayacağıma emindim. Varlığı rahatsız ediciydi. Ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu. O bendi. Ve ben oydum. Biz, şimdi geçmişimizden farklı biriydik. Bir sabah uyanmıştım ve kendime dair bildiğim, ezberlediğim tüm tanımlar yitip gitmişti işte: Korkutucuydu. Sonra alıştım. Sevdim bu halimi. Hatta eskisine göre daha çok, daha fazla. İlk defa o kişi bir yabancı gibi gelmedi. Artık öğrendim: Hálá beni, ben kılan şeyleri yapmaya devam edebilirim. Sevmek, değer vermek, çabalamak ve kıymet verdiğim şeyler uğruna korkusuzca hareket etmek; beni, ben kılan şeyler. Bunlar bazen canımı yakabiliyor, evet. İstediğim karşılığı her zaman alamıyorum belki. Üstelik hayat çoğu zaman adil de değil, biliyorum. Bir şeylerin sonunu görmek de kolay değil kimi zaman. Ama ne olursa olsun, sırf yara ve çizik almaktan kaçınmak için kendimiz olmaktan ve istediğimiz şeyler için çabalamaktan vazgeçecek kadar korkak birisi olmamamız gerektiğini de biliyorum. Bunun akıllılık değil, yalnızca cesaretsizlik olacağını biliyorum. Bu yüzden kendimi seçmenin artık bir şeyleri dışlamak anlamına gelmediğini, aksine kendim haricindeki her şeyi de daha doğru anlamak, onlarla empati kurabilmek, daha güçlü hissedebilmek demek olduğunu biliyorum. Kendime verdiğim sevgi büyüyüp etrafımdaki her şeyi de yavaş yavaş sararken dönüştüğüm bu insanı sessizce izliyorum şimdi: Bir yabancıyı izler gibi değil; gurur duyduğum, her adımını merakla beklediğim, beni heyecanlandıran birini izler gibi.
Sayfa 24 - Kafka OkurKitabı okudu
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.