bismillahirrahmanirrahim
İnceleme amacıyla bu satırlarımı okuyan kişi özrümü beyan ederek Adem Ergül'den bir aktarma ile sizi kovmadan yönlendiriyorum, “Boşa vakit öldürme, yarına kefilin yok...”
Zira incelemeden ziyade kendimle yolculuğum sırasında heybemden dökülen kelimeler üzerine ortaya çıkmış homojen bir karışımı andıran bir yazı.
Seninle incemelememi yapmadan önce Nedamet Dergisi sayfasını Rabb'im nasıl karşıma çıkardı bahsetmek isterim sana ey kendim.
Daha önceden sadece dini kitaplar okurdum, ilk okuduğum edebi kitap İçimizdeki Şeytan'dı. Sınav kitabıydı, mecbur okumak zorundaydım. Kitap “insanlarca” masum bir kitap olabilir ama “bence” tanımadığın tiksindirici durumlarla karşılaşmaydı. (Kitabı yarıda bırakarak öğretmenime söyledim.) Çıkıp da diyebilirsin bana “kitap okumadan, edebi eserlerden uzak bir şekilde nasıl yazarlık ve şairlik yolunda ilerliyorsun? Sen ve yazarlık...Aklını mı yedin?” Gayeme ulaşırsam bu soruyu birgün izah edeceğim(Allah ömür verirse) sana içimde habersizce büyüyen kendim.
Yalnız şunu diyebilirim okuduğum kitap ve o gibi kitaplar üzerinden:
Bu zamanın edebi eserleri “edepten uzaklaşmış”. Oysa Edebiyat “edep” kelimesinden türemişti.
Yaklaşık bir yıldır 1000Kitap uygulamasına giriş yaptım, hatırlıyorsan. Sebebi: “yazarlık ve şairlik konusunda sana yardımcı olabilir ve fikirlerinin penceresini geniş çapta büyütebilir diyen ingilizce hocamdı.”
Ve artı 6 şubat (deprem) sonrası çöküş üstümde vardı. İçimde bir boşluk.. Dolduramadığım, dolduramadıkları...
İnsanlar ve alıntılar çok tuhafıma gidiyordu, hatırlıyorsun değil mi? İnkar edenler, aşkı hevese sığdıranlar, saygısızca üsluplar...Her biriyle tartışmıştın sen de ey kendim.
Velhâsıl tarumar olmuştu safiyet kokan çocukluğum...
1000Kitap uygulamasına alışmaya başlıyordun sen.(oysa alışmak içindeki ortama adapte olmak demekti,geç anladın).
Bir arayış içindeydim. Ruhen yoruluyordum.
Bekliyordum..Durgun su değildim.
Zira, Olgun VERİM'in Ey Bekleyiş başlığı altında yer verilmiş “o satırlar” bu hakikati açıklar nitelikte:
“Bekleyişi zayıflık ya da durgunluk olarak algılamak, kelimeyi aslından koparmanın sonucudur. Zira beklemek durmak ya da hareketsizlik olsaydı kim beklemekten yorulurdu?”
Direndim ve bir rüya sonucu 1000Kitap arama motorunda beni Nedamet'e getiren Henâ ile tanıştım.
Bu süre zarfında gerçekleşen mucizevi olayları hatırlıyorsun değil mi içimi kemiren fare misali kendim!?.
İnancın yeşermişti hani, temiz duygulara, bırakmıştı yerini nahoş düşünceler. Hatırlamıyorum diyemezsin..Rabb'ine bağlılığının arttığı daha doğrusu yeşerdiği günlerdi.
Sana hediye gelmişti Henâ kitabı.
Unutmuş olabilirsin pekâlâ. Peki şunu da mı unuttun: Hani rüyamda bir ses sana demişti HENÂ, SAYFA 67...
Tüylerin diken diken olur böyle işte.
Sus sen şimdi tefekkür alemine dal, ben devam ediyorum.
Bir sürelik okumadan sonra duygularımı ve düşüncelerimi okşayan bazen de yıldırım çarparcasına yakıp savuran, dağıtan şiir gibi satırlar yoldaşım olmuştu. Bazen farkına varmadan iki damla gözyaşı dökülüyordu “kokusu sancılı fikirler olan,yaprakları nasır tutmuş” kitabın avuç içlerine.
Zira öylesine parmaklarım arasında sayfaları dolaşan bir kitap değildi elimdeki kitap.
Kıymet, kıymet verilen biri tarafından gelen eşyaya da verilir..
Eşya demek saygısızlık oldu.
Nitekim Henâ kitabı kendisi açıklıyor sayfa 86, 18-20'nci satırlarda.
Bu buraya gelmemdeki adımdı diyebilirim. Ardından seni nasıl secdeye girmeye ikna etmiştim ey kendim, gurur benim için!..
Henâ...
Oğuzhan Âsım Güneş'in sayfasını inceledikten sonra Nedamet ile tanıştım.
Zira benim için güzel bir tanışma idi.
Derginin Vefa sayısının çekilişle bana gelmesi ise başka bir mucize idi ve yüreğimi sarsan,ellerimi şükre açan bir mevzuydu..
Nasibe bak ey kendim. Her iki kitap da sana hediye olarak geldi. Geriye senin okuyup tefekkür etmen kalıyor.
Seninle hasbihalimi bitirdikten sonra inceleme yapabilirim sanırım.
Haddi değildir, daha 18'ini doldurmamış biri gelip de yürekleri nedamet kokan “Süreyya” gibi nadimlerin mürekkebine gül suyu dökmesi. Etkisiz elaman olur bir “0” gibi gül suyu nedamet karşısında.
Affola her türlü hata.
Kişiler kusurlu gözümde,yazılar kusursuz gönlümde.
Dergiler nezdimde sıkıcıdır. Okuduğum dergiler genelde yarıda kalmıştır.
Dikkatimi çeken yerleri okuyup “bitirdim" dediğim olmuştur.
Sayfası sayfasına, paragrafı paragrafına, cümlesi cümlesine, kelimesi kelimesine, noktası noktasına, boşluğu boşluğuna okuduğum İLK dergidir Nedamet Dergisi Vefa Sayısı.
Başlayalım inşAllah...
“Yeryüzündeki ilk duygu nedamet'ti. Biz babadan böyle gördük...” diyor dergi kapağındaki yazı..
Nedamet Dergisi “Vefa Sayısı"nın ismini ise “biz okurlara ve yazdıklarına olan vefa borcunu infaz etmeyi, bizlere arz etmek istemesinden” ileri geldiğini takdim bölgesinde açıklamışlar bize.
Muhsin Gazi Erdem'in Mum, Meşale ve Fener başlığında değerli sözcükler dökülmüş sayfalara. Bana farklı bir bakış açısı kazandırdı bir fotoğraf ile hasbihal kısmında- cüzdanımdan bir fotoğrafı çıkarıp ben de hasbihal etmeye koyuldum ,kaptım- dili samimi ve akıcı idi. Sözcüklerdeki samimiyeti beni “onu” okumaya ikna ediyordu.
Düşündüğümüz bir samimiyet değil zira, soğuk suyu yüzümüze çarparırcasına bir şeyler anlatılıyor her cümlede ama o samimiyet onu size tatlı bir dille anlatıyor.
-Anlamadım, neyse-
Dur dur!..Örnek vereceğim..
“Yürü lan deve! O deliyse hepimiz zırdeliyiz...”
#232232642
Düşünen bir pay çıkarır bence..
#232231283
Devam edelim..
#232231731
Gelsin mi?.
#232233685
Yeterli gelmedi..
#232235654
#232238185
#232237838
#232245149
#232245448
diyor ve bitiriyorum. En iyisi mi inceleme altına linkleri bırakayım.
Fatih TEKİN'in Evini Yitiren İnsan, Riyanın “Rüya”laşması: Görünmek İğvası, İşitmenin Nihayetsizliği adlı başlıklar altında birbirinden etkileyici satırları da okudu bu gözler ve idrak etti akıl..
Modernitenin insan evi üzerinde etkilerini örnekler ile, tanık gösterme yolu ile açıklamış yazar bize.
Ev ve evlilik kavramlarının giderek zayıfladığını, kemiğini derisinden soyacak bir merhaleye geldiğini söylebiliriz.
#232338709
Gerçek evin “Ahiret Yurdu”olduğunu da unutmayalım.
Gerçek manada sindire sindire “riya”nın nasıl kıvam aldığını adım adım bizlere sunmuştur bir başka kısımda.
#232356067
#232359174
Son kısımda ise görmek ve işitmek üzerinde konuşmalar mevcut. İşitmek ve İtaat arasında ne gibi bağlayıcı unsur var, hakikate ulaşmak için sadece görmek yetiyor mu, görmek bu kadar gerekli bir şey ise neden işitmek daha önde ilerliyor yarışta,her ikisinin aynı olmadığını ve birinin daha baskın bir şekilde yol aldığını geçmişten kalan olaylarla önümüze seriyor yazar sözcükler sergisinde.
#232451347
Münhâsır'ın Şeyh Galib'e Mersiye, Şeyhülislam Yahya Efendi'nin “Eyledi” Redifli Gazeline Tahmis, Yahya Efendi Hazretleri'nin Gazeline Söylediğimiz Tehzil, Nâbî'nin “Usandık” Redifli Gazeline Nazire başlığı altında beyit halinde yazılmış şiirler beni biraz şaşırttı diyebilirim. İlk defa böyle bir tarzı benimsemiş bir yazarın şiirleri ile karşı karşıyaydım. Anlamadığım kelimeler olsa da “Osmanlı dili"ni öğrenmeye başlamamla “o şiirler kendilerini” tekrar okumamı bekliyor.
Ağır bir üslup ama düşündüren sözler var. Beğendiğim ve biraz da yüzümde tebessüm oluşturan “Tehzil” kısmı oldu.
Yüreğine sağlık yazarımızın.
#232542789
Müselman Cahit SEVERGİL'in Kısaca Zaruret İlmi, Tarih Notları, Kıskançlık başlıkları adı altında ele aldığı konular daha çok kavramları anlama üzerindeydi. Öncelikle kavramları ele alıp onları asıl bir bütüne bağlaması “ kişinin bu tarz yazılarda yabancılık çekmemesi için” anlam kolaylılığı sağlıyor.
#232994785
Ömer Talha KAVAS'ın Metaverse, Gerçeklik Algımız ve Öykülenmiş Riskler, Nesneleşmenin Yaklaşık Bir Günü, Saklanan ve Bulunan başlıkları altında ele aldığı konular ilgi alanım dışındaki konulardı. Yani bu bilime, dijital aleme dayalı bilgiler yer alıyor. Dijitalleşmenin insanlar üzerindeki etkisini, ruh yapımızın nasıl kokuştuğunu cevaplar nitelikle konuyu ele almış durumda.
#233817095
#233817789
Hâfi'nin Sıradan Bir Şiir, Kelebek, Birinci Harf başlığı altında ele aldığı şiirler birazcık da ilgilendiğim kategoride idi(aşka dair yerleri atlayarak).
Sözleri kör kurşun gibi bazen beni şifası olmayan bir hasta eyledi, bazen de rahmet yağmuru gibi üzerime yağdı.
Akıcı bir dili var zira, hoş kelimeler ile sözcükler birleşmiş.
#233818653
#233821161
Oğuzhan Âsım GÜNEŞ'in Muharririn Sonsuz Yolculuğu başlığı altında ele alınan 3 kısımdan oluşan konuları 3-4 defa okudum herhalde. Bu o an olayı anlayacak, idrak edecek güçte olmadığım içindir belki, belki de her okuduğumda aynı cümlede farklı şeyler bulduğum içindir.
“İlk Önce Kaos Vardı Söylencesi” başlığında ele aldığı konular dikkatimi çekti doğrusu. Çok güzel bir karşılaştırma ile Teklik kavramını açığa çıkarmış. Farklı kaynaklardan konuya aktarma yapması , konuyu daha net algılamamız açısından önemli bir nokta. Dili birazcık ağır yazarımızın ,ağırlığı bizim dilimizi unuttuğumuzdandır maalesef...
#233904532
#233905622
Yakuphan USTAOĞLU'nun Yol, Kemâle Ermeyen Gözyaşları, Açık Mektup'tan oluşan şiirleri daha çok aşk üzerine söylenmiş. Derdi aşk olanın hoşuna gidecek sözcükler barındırıyor bağrında. Dili nahoş kelimelerden sakınmış biçimde. Olması gereken şekliyle farklı bir boyutta “Aşk” temasını ele almış yazarımız.
#233908672
#233909915
Olgun VERİM'in Ey Bekleyiş, Doğruyu Bulmak mı Doğru Bulmak mı, Müstakbel Ev Nerede başlığı altında yazdıkları benim dünyama en güzel şekilde hitap eden cümlelerdi diyebilirim. Zira gerek dili gerekse ele aldığı konular ilgimi çeken tayfada idi.
Ey Bekleyiş başlığı altında bekleyişin tanımı, kökünün nereye dayandığı, aslında durağan bir hal olmadığını, beklentiden farklı olduğunu, neyi beklememiz gerektiğini anlatmış durumda izah edici tonda.
Doğruluk kavramını doğru bir şekilde anlamamızı sağlıyor ortada kaynayan sayfalarda.
Müstakbel Ev Nerede, ihtiyaç...Vallahi bu başlık altında yazılanları okumak ihtiyaç. Başlıkta belirtildiği gibi müstakbel evi tanımlamaya çalışmış yazar. Ev-Evlilik-İstikamet kelimelerini birbiriyle bağlayarak önceden fark edemediğimiz birçok şey hakkında farkındalık oluşturacaktır bize.
#234167280
Yüreğine kalemine sağlık diyorum.
#234167512
Son sayfalarda Ahrar kitabı için inceleme verilmesi hoşuma gitti. Bizi başka bir sayfaya yönlendirdi(:
En kısa zamanda okumak temennisi ile..
Derginin arka kapağında DİRENİŞE Selam başlığı altındaki şiir de bize Filistin'i gündemde tutmayı hatırlatır nitelikle..
Bu vesile ile boykota devam!..
“Bir baş ki Hakk uğrunda atar düşmana bir taş,
Bir taş ki isabette arar leş gibi bir baş.”
O HALDE SELÂM OLSUN DİRENİŞE, EBU UBEYDE VE FİLİSTİN'İN KORUYUCULARINA!..
Dergiden öte bana hayatı anlatan bir derleme idi...
Fikirleri ile bana 7 Güzel Adam kitabını hatırlattı bu kitap ve bende “Süreyya Yıldızları” koydum bu yazarların isimlerini((:
Edebiyatı edep ile anlatanlar..
Kaleminizin Hak Yolunda Vav, Küfür Karşısında Elif Gibi Dimdik Olması Duasıyla..
Geçmişin gelecekle harmanlanmasıyla içimde depreşen nedamet etkisi uyandıran duyguların duayla buluşması sırasında yazılmıştır.
16.26
Esselamun aleyküm,
Dua ile,ya nâsip..
Nedamet Dergisi sizde bir vefa, bizde bir teşekkür borcu...
··
2 artı 1'leme
·529 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
1)#232336012🍁
2)#232336457🍁
3)#232338709🍁
4)#232338926🍁
5)#232339749🍁
6)#232340535🍁
7)#232341103🍁
8)#232341603🍁
9)#232342058🍁
10)#232353339🍁
11)#232353840🍁
12)#232354518🍁
13)#232354958🍁
14)#232355361🍁
15)#232356067🍁
16)#232357104🍁
17)#232357685🍁
18)#232358404🍁
19)#232359174🍁
20)#232447281🍁
21)#232448304🍁
22)#232448539🍁
23)#232449047🍁
24)#232449998🍁
25)#232450622🍁
26)#232450919🍁
27)#232451347🍁
28)#232453150🍁
29)#232454590🍁
30)#232454841🍁
1)#233906251🍂
2)#233906481🍂
3)#233907088🍂
4)#233907443🍂
5)#233908021🍂
6)#233908417🍂
7)#233908672🍂
8)#233909278🍂
9)#233909581🍂
10)#233909915🍂
11)#233930579🍂
12)#233931364🍂
1)#232229774 🌹
2)#232230052 🌹
3)#232230360 🌹
4)#232230905 🌹
5)#232231283 🌹
6)#232231731 🌹
7)#232232003 🌹
8)#232232642🌹
9)#232232882🌹
10)#232233310🌹
11)#232233685🌹
12)#232233902🌹
13)#232234361🌹
14)#232234565🌹
15)#232235914🌹
16)#232236338🌹
17)#232236795🌹
18)#232237342🌹
19)#232237838🌹
20)#232238185🌹
21)#232238831🌹
22)#232243166🌹
23)#232243455🌹
24)#232244155🌹
25)#232244376🌹
26)#232244654🌹
27)#232245149🌹
28)#232245448🌹
29)#232245720🌹
1)#232537331❄️
2)#232538571❄️
3)#232538853❄️
4)#232540385❄️
5)#232540693❄️
6)#232540997❄️
7)#232541300❄️
8)#232542324❄️
9)#232542789❄️
10)#232543485❄️
11)#232543753❄️
1)#232728691🍃
2)#232734357🍃
3)#232734788🍃
4)#232735099🍃
5)#232735360🍃
6)#232735596🍃
7)#232735800🍃
8)#232736067🍃
9)#232736410🍃
10)#232744973🍃
11)#232993769🍃
12)#232993968🍃
13)#232994106🍃
14)#232994436🍃
15)#232994628🍃
16)#232994785🍃
17)#232994883🍃
18)#232995066🍃
19)#232995297🍃
20)#232995419🍃
21)#232995639🍃
22)#232995802🍃
23)#232996173🍃
24)#232996289🍃
25)#232996792🍃
26)#232997002🍃
27)#232997181🍃
28)#232997574🍃
1)#233815390🌱
2)#233815697🌱
3)#233816088🌱
4)#233816377🌱
5)#233816818🌱
6)#233817095🌱
7)#233817557🌱
8)#233817789🌱
9)#233817988🌱
10)#233818224🌱
1)#233897514🌷
2)#233897889🌷
3)#233898212🌷
4)#233898315🌷
5)#233898425🌷
6)#233898628🌷
7)#233899950🌷
8)#233900055🌷
9)#233900246🌷
10)#233900567🌷
11)#233901104🌷
12)#233901390🌷
13)#233903069🌷
14)#233903482🌷
15)#233904068🌷
16)#233904532🌷
17)#233904909🌷
18)#233905622🌷
1)#234165885🌸
2)#234166047🌸
3)#234166393🌸
4)#234166478🌸
5)#234166764🌸
6)#234166932🌸
7)#234167085🌸
8)#234167280🌸
9)#234167512🌸
10)#234167752🌸
11)#234167922🌸
12)#234168062🌸
13)#234168234🌸
14)#234168399🌸
15)#234168518🌸
16)#234168703🌸
17)#234168868🌸
18)#234169239🌸
19)#234169420🌸
20)#234200250🌸
21)#234200496🌸
22)#234200811🌸
23)#234201007🌸
24)#234201197🌸
25)#234201534🌸
26)#234201810🌸
27)#234201996🌸
28)#234202360🌸
29)#234202985🌸
30)#234203522🌸
31)#234203872🌸
32)#234204050🌸
33)#234204349🌸
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.